Geçtiğimiz hafta sonu tarihi Elmalı Yeşilyayla Güreşleri’nin 663.’sü organize edildi. Peygamber sporu güreş için pehlivanlar Elmalı Yeşilyayla er meydanında boy gösterdi. Güreş tarihinde bir ilk yaşandı. Geçtiğimiz senelerde güreşen Hasan Borucu cezaevinde olmasına rağmen özel izinle çayırda güreş tuttu. Güreş tarihinde ilk defa böylesine bir olay yaşandı.
Elmalı Yeşilyayla Güreşleri'ni en iyi şekilde izleyenlere sunan Elmalı Belediyesi de bir teşekkürü hak etti.
Son yıllarda Antalyalı başpehlivanlar yine finallere çıkmayı başardı. Kırkpınar’da gelecek vaad eden iki başpehlivanımız Okulu ve Balaban rövanşı gerçekleşti. Her iki sporcumuz bilinenin aksine birbirine diş geçirmek için güreş tutmayı yeğledi. Ancak iki tarafın da bir kazananı olacaktı ki bu çok değerli olan, 20 yılı aşkın sahibine ulaşamayan altın kemeri getirecekti. İşte o karşılaşmanın sonunda altın kemer ebedi olarak Muratpaşa Belediyesi başpehlivanı Orhan Okulu'ya nasip oldu.
Orhan Okulu efsanesi bundan böyle daha sık adından söz ettirecek. Eğer Ali Gürbüz gibi herhangi bir kumpasa gelmeyip, akıllıca davranırsa eldeki başarıyı Kırkpınar'a taşıyıp, altın kemerin ebedi sahibi olabilir. Hocalarının da öneminin oldukça fazla olduğuna değinmeden geçmeyelim.
Antalya güreş camiası Ali Gürbüz'ün çayıra çıkmasını merakla bekliyor. Bu sezonu da çalışarak geçiren Ali Gürbüz, geçmişinden ders çıkarıp, rahmetli babası gibi başarılı bir başpehlivan olarak anılmak için hırsını dizginlemelidir. Yani Gürbüz için fiziksel gücün yanı sıra mental olarak çayıra çıkmak daha önem arz etmektedir.
Yeşilyayla güreşlerinde bu sezon Güreş Federasyonu'ndan tarihi bir karar geldi. Başaltı güreşen sporcuların dereceleri onları bir boy üste taşıyabilecek. Böylece tarihi Elmalı Yeşilyayla Güreşleri de pehlivanlar için ayrıca bir önem kazandı.
Çayırlardan pehlivanlarımız eksik olmasın, kemerin ebedi sahibi Antalya olsun.
Sporla kalın.