Gençlere desteğe devam dedim.
Miniklerden sonra yıldız erkekler
D.S.İ-Kepez maçını izlemeye gittim.
Buraya kadar her şey normal.
Kafama takılan soru işareti maçların hafta içi
oynanması oldu.
Bu çocukların hepsinin okulu var.
Birçoğu da dershaneye gidiyor. Tüm bunların
yanında akşam 8'de başlayan maçtan sonra
en erken 10'da salonu terk ediyorlar.
Ertesi gün de hem okul, hem antrenman.
Bu kadar tempo yüksekken kimse hayal kurmasın.
Benim çocuğum okuyacak yada
profesyonel basketbolcu olacak diye.
Sistemde kocaman yanlışlık var.
Liglerin geç başlaması, programı da haliyle
etkilemiş.
Onun için de takımların çoğu hafta içi
oynanan maçlara çıkmıyor.
Korkum şu ki; yetenekli çocuklar da bu
karambolde kaybolup gidecek.
Maça gelince; DSİ-Kepez'i 98-38’lik skorla
mağlup etti.
Hedefimiz gençler diye yola çıkan Kepez'de
maç anında ne idareci gördüm ne de yönetici.
Bir de yenilen 60 sayılık fark Kepez'in gençlere
ne kadar önem verdiğini gösteriyor.
Maçın Hakemi Umut Furkan Ulutaş maçın
başından sonuna kadar çaldığı düdüklerle
alkışı hak etti.
60 sayılık farkı umursamadan işini ciddiye alıp
görevini layıkıyla bitirdi.
Bu kadar düzgün düdük çalan hakem Ulutaş’ın
B klasmandan C ye düşürülmesine anlam
veremedim.
Toparlamak gerekirse; bu seneki alt yapı
maçları tat vermiyor.
Program kötü. Sistem yanlış.
Takımlar arasında uçurum gibi fark var.
Bu durumun derhal kaybolması lazım.
Alt yapı antrenörlerinin sadece basketbol okulu
yapıp para kazanmanın yanında yetenekli
basketbolcular da yetiştirmeli.
Yoksa gırgırına maçlar oynanır.
Malum sonuçlar alınır.