Türkiye, Salı günü Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i öldüren Cemal Metin Avcı’ya verilen 23 yıl hapis cezası olayıyla çalkalandı. Katile verilen ‘haksız tahrik indirimi’ büyük yankı uyandırdı. Siyasiler, sanatçılar, sivil toplum kuruluşları art arda açıklamalar yaptı, karara isyan etti. Bunlardan biri de Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması’ydı. Bugün onların sesi olmaya çalışacağım. Umarım bu ses size kadar ulaşır.
İşte o yazı: Bir baba ‘Kendimi yakacağım’ diye isyan ediyor. Bu acıya, bu öfkeye, bu adaletsizliğe karşı, inanırız yakar. Hatta dünyayı bile yakar. Düşünsenize kızınızı öldürmüşler. Fidanınızı, canınızın bir parçasına haram etmişler hayatı.
Tasarlanarak, canavarca, eziyet çektirilerek öldürülüyor Pınar.
Önce boğma teşebbüsünde bulunuyor. Bir varile konuluyor. Önce odunla, sonra kömürle en sonunda benzinle diri diri yakılıyor. Yetmiyor, üzerine beton dökülüyor. Tasarlanarak işlenen bir cinayet bu. Telefonu ve sim kartı üçe bölünerek farklı yerlerden sinyal gelsin ve yer tespiti yapılamasın isteniyor.
Bir ülkede, bir kadını diri diri yakan katil aldığı haksız tahrik indiriminden dolayı ‘Yaşasın Adalet’ diye haykırıyorsa, ‘İstanbul Sözleşmesinin kaldırıldığı iyi oldu’ diyorsa, ‘Benim vicdanım rahat, sizin de olsun hakim bey’ diyerek eril yargının vicdanına da ipotek koyabiliyorsa, ‘Bana sosyal medyada katil diyorlar. Soruyorum, sizce ben katil miyim?’ diyerek ahlaksız bir savunmayla toplumda kadın cinayetleri olağanlaştırılıyorsa, bir kadının yaşama hakkının elinden alınması yargı eliyle meşrulaştırılıyorsa, varsın, böylesi bir adaleti de biz kadınlar yakalım.
Bugün İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, madde 41’e göre, Pınar’ın ölümüne yardım ve yataklık edenler cezalandırılacaktı. Madde 41’e göre, sözde namus da dahil suçların ‘kabul edilemez’ gerekçeleri kabul edilemeyecekti. Madde 45’e göre katilin etkili, orantılı, caydırıcı bir ceza alması için yasal tedbirler alınacaktı.
Bugün bu ülkede bir kadını varile koyup yaktıktan sonra üzerine beton döken bir katile ‘haksız tahrik’ indirimi yapıldı. 23 yıl ceza aldı. Karar onanırsa, 14 yıl hapis yatacak.
İşte tam da bu nedenle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmeye çalışanlar, kadın katillerini cesaretlendiren adaletsiz karar verenler bilsin ki mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Pınar Gültekin için adalet istiyoruz!