Erzurum 1939 doğumlu Reşat ağabeyimiz anlattı…
Bugün sizleri uzun zamandır tanıdığım, sohbetine doyamadığım Reşat ağabeyimin anılarında yolculuğa davet ediyorum. Tam bir kültür abidesi olan Reşat Bey’in sade bir yaşam tarzı olmasına rağmen çok renkli ve derin bir kişiliği var.
Günün nasıl geçiyor ağabey dediğimde, “Gecenin dördünde kalkarım. Camiye gidene kadar kitap okurum. Seher vakti gelince cami imamından önce camiyi açarım. Cemaat gelmeden önce caminin içerisinin temizliğini yapıp ibadete hazır hale gelmesi için klimalarını açarım. Sabah namazı kılındıktan sonra, camide biraz Kur-an okurum, caminin kapısını kapatırım. Oradan doğruca Karaalioğlu parkına yürüyüşe çıkarım. Spor aletlerinde oyalanırım” cevabını alıyorum.
Birçok gencin dahi bu tempoda olmadığını bildiğimden hayretler içinde gıpta ederek dinledim kendisini. Sıra geldi bunca siyaset dönemine tanıklık etmiş Reşat ağabeyimin siyasetin içinde şahit olduğu o ince anlatılara… Derken anılarda yolculuk başladı, tutabilene aşk olsun.
“Demirel’i yakından tanırdım. Çok güçlü bir hafızası vardı.”
“Bütün bakanlıkları plan ve projeleri iki nüsha halinde kendisinde tutardı. Demirel, projenin birinci nüshası başbakanlıkta arka tarafta, diğer nüshası üç katlı evinin giriş katında muhafaza ederdi.
O kadar güçlü hafızası vardı ki…
Bir gün ismi bende saklı olan bir ilimizin kalabalık bir heyeti illerinin içme suyu sıkıntısını Demirel’e anlatarak çözümünü ister.
O zamanlar başbakan olan Demirel’e heyet yönetimi; “İlimizin içme suyu falan yerden gelecek, yardımınızı istiyoruz”, dediler. Demirel, heyet başkanının, “Su o istikamette değil” diyerek arkasındaki haritadan ilin su projesini çıkartır. Elindeki projeyi göstererek, “İlinize su bu istikametten gelecektir” diyecek kadar işlerine hâkim bir liderdi.
Yine bir gün bir başka Ardahan ilimizin heyetini gece saat birde evinde kabul ediyor.
Diyorlar ki; “Bizim suyumuz yetersizdir. Ne yapabiliriz?”
Sayın Demirel her şeyden haberdar olan, zeki ve kendinden emin tavrıyla arkasından yine bir dosya çıkarıp açtı, “Falan yaylanın, falan kaynağı üzerinden sizin projeniz yapılmıştır. Yakında hayata geçireceğiz.”
Demirel’e Türkiye’nin herhangi bir ilinden hangi heyet gelirse gelsin onlarla sohbet ederken o şehirdeki şehrin önde gelen kişilerini tek tek sorar, projeleri, yatırımları bizzat takip ederdi. Falan yol yapıldı mı, filan köprü inşaatı bitti mi diyerek gerekli adımları hızlandırırdı.
Alçak gönüllü ve vakur bir yapısı vardı ama zekâsını saklayamayacak kadar da sağlam cümleler kurardı. Basın toplantısında kendisine sert bir üslupla gündeme dair sorular yöneltilince; Demirel gayet sakin ve sabırlı davranır, soru karşısında basın mensuplarına en ufak hakarette bulunmazken, onlara karşı oldukça kibar davranırdı. Saygıda kusur etmezdi.”
Devamı haftaya…