Otogar Servislerinin Umursamazlığı
“Türkiye’nin en önemli firmalarından birisi ile yaptığım yolculukta her şey yolundaydı. Biletimi acil işlerim dolayısıyla gidiş dönüş almıştım. Gidişte sorunsuz bir yolculuğun ardından dönüşte otobüs arıza yaptı. Yolcularını mağdur etmek istemeyen firma, bizleri başka firmaların seferlerine yönlendirdi”…
Şeklindeki yazımı daha önce sizlerle paylaşmıştım.
***
Geçtiğimiz hafta düğünümüz vardı. O vesileyle yolum Ankara’ya düştü. Yine biletimi gidiş dönüş almıştım.
İsmini vermek istemediğim firma Türkiye’nin en çok tercih edilen firması olarak bilinenlerden birisi. Daha önce sıkıntı yaşadığım ve önceki köşe yazımda sıkıntılarımı dile getirdiğim firmayla tekrar yolculuk yapmak zorunda kaldım.
Belki ilk yolculuğumda yaşadığım sıkıntılar tamamen tesadüftür diye düşünmüştüm.
Bu yolculuğumda da benzer sıkıntıları yaşayınca, belki bu sefer dikkate alınır diyerek tekrar kaleme almak istedim.
Bütün sıkıntımız yine dönüş yolculuğunda başladı.
Yolculuk yapan bütün herkesin zamanı çok değerli. Kimi işe yetişecek, kimi bir sonraki otobüs saatine, kimi tramvaya. Dolayısıyla yolculuğun biteceği saat de değerlidir.
Niye yazıyorum bunları? O ismi sayılır firma, Ankara’dan Antalya’ya dönüşü öyle gelişi güzel şekilde hazırmış ki sormayın. Dönüş biletine göre Ankara’dan Antalya’ya saat 13.30’da hareket etmemiz gerekirken ancak 13.38’de hareket edebildik. Neymiş efendim, iki kişinin bileti varmış yetişememiş, beklememiz gerekiyormuş.
Tamam olabilir.
Ankara’dan 13.38’de Antalya yolcuğumuz başladı. Ankara’nın Polatlı ilçesini geçtik, hemen bazı yolcuların keyfi ihtiyaç molası (sigara içmesi, tuvalet) başladı. Petrolün birisinde ihtiyaç molasından dolayı beş dakikamız daha eridi. Güzelim firma bir yolcu daha alabilmek için şehir içi otobüsü gibi her yere uğruyor. Isparta’ya kadar böyle geldik. Akşam 20.00’de hareket etmesi gereken dönüş otobüsümüz yine on dakika başka bir yolcuyu bekledi. Yolcu yetişememiş ve bizler de bileti yanmasın diye beklemişiz. Yolcuyu aldık ve on dakika gecikmeli Isparta’dan Antalya’ya hareket ettik. Antalya’ya ortalama 21.00’de varması planlanan araç 22.30’da anca gelebildi. Bütün yolcularda bir homurdanma, memnuniyetsizlik vardı. Yolculardan birisi, “Ben bu saatten sonra evime nasıl gideceğim, bütün şehir içi otobüslerini kaçırdım. Taksi param da yok, taksi tutsam bile en az 300 TL” diye serzenişte bulundu.
İşin özü herkesin zamanı o kadar değerli ki; firmayı seçerken özellikle zaman konusunda daha hassas davranılmalıdır. Ben de öyle yaptığımı sanmıştım. Ama tekrar, yeniden yanıldığımı gördüm. Mecbur kalmadıkça aynı firmayı kullanmamak gerektiğini öğrendim.
Siz, siz olun yolculuk yaparken gidiş dönüş saatinizin aralığını ve kalkışların- varışların saatlerini gerekirse bir sözleşme esasına dayandırır gibi konuşun. Ve unutmayın siz ne kadar dikkat ederseniz edin, gecikmelerin önüne geçemeyeceğinizi de bilin.