Ekonomik nedenlerle işine, okula veya hastanesine gidecek olan Antalyalılar, toplu taşımadaki yoğunluktan şikayetçi. Vatandaş zar zor otobüse binebiliyor.
Özellikle bazı hatlardaki otobüsler mevsim farketmeksizin tıklım tıklım dolu. Yabancılara göre bizdeki ulaşım bedeli, onların çerez parası değil. Adeta bedava gibi geliyor. Diğer yandan sabah akşam işe ve evine gitmek için mücadele eden halk ise doluluktan dolayı otobüslere binemiyor.
Sanki özellikle Ruslar için çalışıyor toplu taşıma araçları. Perşembe akşamı nostalji tramvayına bindim. Oturacak yer buldum Allahtan. Baktım herkes Rusça konuşuyor. Sağa sola bakındım, Türk görebilir miyim diye üç beş kişi benimle beraber. Yabancılarda büyüklere yer vermek gibi bir adet yok. Çoluk çocuk oturuyorlar rahat rahat.
Sahil hatlarında çalışan otobüsler de aynen öyle.
Kısacası toplu taşımanın keyfini gerçekten yabancılar çıkarıyor. Düşünüyorum da Bolu Belediye Başkanı gerçekten doğru olanı yapmış. Verilen hiçbir hizmet Türk vatandaşıyla aynı değil. Bedeller daha yüksek. Daha önce de söylemiştim Antalya’da turistler için ulaşımın fiyatının döviz bazında olması gerekiyor. İşine gelen biner işine gelmeyen taksiye atlar gider.
Böylece yerli halk işine daha rahat gider. Otobüslerde insanlar biraz nefes alır. ‘Turist Kart’ hizmeti başlatılmalı. Üstelik belediyelerin kasasına daha fazla para girer.
Bu farkı sadece ulaşımda değil, tüm aboneliklerde, nikah işlemlerinde de uygulamalı.
Önceleri herkes eleştirmişti, kızmıştı Bolu Belediye Başkanı Tancu Özcan’a. Şimdi ne kadar doğru yaptığını düşünüyorum.
Tüm belediyelerin bunu uygulaması gerekmektedir. Söylediğim sistemi tüm yabancılar için ayrımsız uygulamalıdır.