Psikoloji ve ergen psikolojisi farkındalığı arttığından beri çocuklarda da ebeveyn tutumlarında da farklılıklar olmaya başladı. Bu farklılık olumlu yaşandığı gibi olumsuz olarak da karşımıza çıkabiliyor. Hangisi daha baskın derseniz, ben daha çok olumlu gelişmelere tanıklık ediyorum ancak farklı meslek mensupları ile konuyu değerlendirdiğimde olumsuz değişimleri sıkça duyuyorum. Bu durum da bana psikolojinin arkasına sığınma durumunu çağrıştırıyor. Daha net cümlelerle ifade etmem gerekirse; çocuğunun psikolojisini düşünüp sağlıklı adımlar atan ebeveynler olduğu gibi , “çocuğum ergenlikte onu rahat bırakın, karışmayın” diyenler de mevcut. Tam bu noktada şunu sorgulamaya düşüyorum acaba ergenliği ve psikolojiyi yeterli anlatabiliyor muyuz?
Çünkü ergen ailesi olmak, ailedeki tüm bireyler için, tüyleri diken diken yapan bir sürece dönüştü. Adeta kedi görmüş fare gibi nereye saklanacağımızı bilemiyoruz. Ya çok öfkeleniyoruz ya da “aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın” şeklinde görmezden gelip sessizliğe boğuluyoruz. Oysa ki konu o kadar da zor değil. Konu ergenliği anlamak ve ergenliğin, yetişkinlik öncesi bir dilim olduğunu bilmek.
Ergenlikte hormonlar biraz daha farklı çalışıyor. “Çocuk-yetişkin” karmaşası arasında istekleriyle toplumsal kuralları dengelemeye çalışan her kişi gibi zorlanıyorlar. Keşif yapmak istiyorlar ama izinler kısıtlı. Duygularını yönetmek istiyorlar ama hormonlar kontrollü değil. Yetişkin olmaya çalışıyorlar ama çocuk gibi sorumluluktan kaçıyorlar gibi bir durum söz konusu. Sizce de bu süreçte kim olsa zorlanmaz mıydı? Siz de bir ergenle birlikte olduğunuz için, haliyle onun kadar zorlanıyorsunuz.
Biz bu zaman zarfında ona karmaşa yaratmaktan uzak duracağız. Net, açık ve anlaşılır olacağız. Kuralsız hayat olmaz. Kurallar devam edecek ancak kuralları neden koyduğumuz anlatılacak ve o kurallar içerisinde esneme payını çocuğa bırakacağız.
Bugünün seansından örneklemek istiyorum bunu; kızının zarar görme ihtimali ile erkeklerle konuşmasına izin vermeyen anne. Ve söylem şu şekilde, “Erkeklerle görüşmeni istemiyorum. Arkadaş olur gibi yapıp sevgili olabilirler seninle.” Bir kere anne demek istiyor ki erkekler kandırır sen de kandırılırsın. Yani aslında kızını kandıralabileceğine onu ikna ediyor ve erkeklerin de kandıran olduğunu iddia ediyor. Bu çok yanlış bir tabir. Ergenlik dönemindeki birçok genç kendini değerli, ilgi gören, sevilen, dikkat çeken, beğenilen olarak hissetmek istiyor bu sebeple flörtler çok önemli. Ve ergenliğin bir parçası. Ancak kontrollü olmalı. Hemen düzeltelim. “Kızım ben annen olarak senin duygularını yanlış yorumlama ihtimalinden endişeleniyor ve korkuyorum. Tabii ki kız arkadaşların gibi erkek arkadaşların da olacak, hepsiyle görüşeceksin. Sadece arkadaşlarınla ilişkilerinde biraz daha kontrollü olmanı istiyorum. Benden izin alarak yapmak istediklerini yapabilirsin. Böylece hem benim endişelerimi azaltmış hem de bu süreçte sana destek olmamı sağlamış olursun.”
Amacımız çocuklarımıza yol göstermek, destek olmak olmalı. Korkutmak değil.