Bazen “ne söylesem boş” yılgınlığına kapılıyorum.
Çünkü siz istediğiniz kadar konuşun, çalışın, emek sarf edin herkese ulaşmanız çok zor. Elbette ki bizim sınırlarımız var; herkese istediğimiz şekilde müdahale ve yardım da etmemiz mümkün değil. Ancak insan kendini bilmez mi? Bilmeyebilir ona da tamam, peki insan yakınlarını gözlemlemez mi!
Fanusta mı yaşıyor bu insanlar ben anlamadım ki!
Şimdi neden bahsettiğimi anlayacaksınız.
Sabah işe gelirken radyo dinliyorum, bir haber (okuyanlar, duyanlar bilir) polis memuru ve astsubayın silahlı kavgası.
Sonuç ne? Tabii ki ölüm.
Silahın olduğu alanda hadi geçin cinayeti yaralama olmadığını duydunuz mu?
Bir kere bu insanlar güvenlikten sorumlu değil mi?
Ve ikisi de aynı amaca hizmet etmiyor mu?
Neden bu derece öfke ile birbirlerine saldırmışlar, içeriği henüz bilmiyoruz. Azmettirme, tahrik, öncesine dayalı husumet olabilir-buna hukuk karar verecek- yine de sonucu böyle olmamalıydı.
Ben mesleğim gereği bu kadarı ile ilgilenirim. İnsanların tahammülsüz olduğunu gözlemliyorum.
Tahammülsüz, anlayışsız, sabırsız, kontrolsüz…
Polis de olsa, asker de olsa hata yapabilir. Kabul, öfkelenebilir, kızabilir. Fakat yine söylüyorum kontrol yok. Mesele orada…
Yani güvenlik mi tehlike mi belli değil. E bu insanlar bir aileye sahip. İş arkadaşına sahip. Kimse bu insanların zorlandıklarını, problem yaşama ihtimalleri olduğunu görmedi mi?
Eskiden komşunun çocuğu sokakta kalmış diye içeri alınırdı, hata yapınca yapma etme denirdi. Ailesine gizli uyarı yapılırdı.
Şimdi arka masanda çalışan, değil seni korumak kollamak, hata yapsa da ortalıktan silinse derdinde…
Komşu demiyorum yalnız ofis arkadaşı diyorum yani bir tık daha yakını.
Yok yok, o bile yok.
Nerden nereye demeyeyim. Nereye gidiyoruz diyeyim çünkü arada uçurum var.
İnanın bunları düşünmek çok üzücü ve gelecek kaygısı oluşturmaya yeterli.
İnsanların fikirlerinin farklı olabileceği bilinci ile iletişime başlayın.
Duyguların bulaşıcı olduğunu kabul edip kendinizi kontrol edin.
Derin nefes kurtarıcı bir püf noktasıdır. Sakinleşme zamanı tanıyın kendinize.
Ve hep sevgiyle kalın.