Romantik yakın ilişkilerde şiddet her geçen gün toplumsal bir sorun olarak artmaya devam ediyor. Hatta bu durum kadın cinayetlerine kadar uzanıyor. Günümüzde fiziksel şiddete ek olarak, psikolojik şiddet, cinsel şiddet, dijital şiddet de kapalı kapılar ardında yaşanıyor.
Sosyal ilişkilerde de olduğu gibi, insanlar çevreleriyle kurdukları ilişkilerde çatışma yaşayabilir ve partneri ile sorunlarla karşılaşabilir. Burada önemli olan çevresi ve partneri ile kurduğu bağda, sorunları çözmek adına hangi yola başvurduğudur.
Bazı seçilen yöntemler ilişki açısından yıkıcı olmakla birlikte, partner açısından çok ciddi travmatik sonuçlar doğurabiliyor. İlk olarak bu yöntemde fiziksel şiddet akla gelen olsa da, psikolojik şiddetle (partneri aşağılamak, başkaları ile kıyaslamak, partnerin neleri yapıp yapamayacağını kontrol etmek, partnere ait parayı kullanmak, kasıtlı olarak partneri utandıracak ya da küçük düşürecek şeyler yapmak, partnerin sosyal çevresiyle iletişimini kısıtlamak, partnerin özel hayatına ya da eşyalarına zarar vermek gibi) sıkça karşılaşıyoruz.
Kadının çalışmasına izin verilmemesi, ekonomik şiddet dediğimiz, kadını parasızlıkla, ihtiyaçlarını karşılayamamakla cezalandırmak da mevcut. Yakın zamanda akşam bülteninde “erkeğin cimri olması boşanma sebebi” şeklinde haber izledim. Bu haberde emsal bir karar alındığına, cimriliğin kadını ekonomik şiddete uğratmak ile bağdaştırılıp boşanma için gerekçe kabul edildiğine değiniliyordu. Harika haber dedim içimden. Çünkü birçok kadın, kocası tarafından parasızlıkla cezalandırıldığı için, kendi ihtiyaçlarını gideremiyor, kendini güvende hissetmiyor bazen de kocasının parasını gizlice çalıp biriktirmek zorunda kalıyordu. Ya da boşandıktan sonraki süreçte çocuğuna yemek bile alamaz hale geliyordu.
Aslında bu noktada temel konu, en başında kadının çalışmasına izin verilmemesinde, onu kontrol etmeye çalışmak ve sosyal hayatını sırf evlendi diye elinden almakta başlıyor. Sadece bununla kalmayıp, kadının evlilikte bile kendine ait bir hayatı olmamasına ek olarak, boşandıktan sonraki süreçte de, bir hayat kuramamasına sebebiyet vermek şeklinde devam ediyor. Eli kolu kırılmış gibi hisseden bir kadının, korku ve baskı ile adım atamayacak hale gelmesine sebep olunuyor.
Bilirsiniz bir yaranın iyileşmesi için aynı yerden darbe almaması, ısı değişiminden, birçok çevresel faktörden korunması ve düzenli olarak iyileştirici bakımının yapılması lazım. Kadının ilişkide aldığı psikolojik şiddetin iyileşmesi de aynı süreçlere bağlıdır. Tehdit edici unsurların ortadan kalkması, korkutan eş profilinin uzaklaşması ve özgüven kazanabilmesi için iyileştirici hamlelere ihtiyacı vardır.
İlişkide şiddeti önleme, partneri doğru tanıma ve ilişki standartlarını kendi sınırlarımızla koruyabilmek ile mümkün hale gelebilir.
Kendinizi koruyun, kızlarınızı koruyun.