16-18 asırlar arası Rusya’nın anasını ağlatan ünlü bir askeri yapının adıydı STRELTSY… Kelime manası ‘nişancı’ demekti.
Tarihin ‘Korkunç Ivan’ olarak andığı Rus Çarı tarafından kurulmuştu. Orta sınıf Rus halkının içinden seçiliyorlardı. İlk başlarda Tatar akıncılarına karşı savaşmışlar, başarılı olunca Moskova muhafızı gibi görevlendirilmişlerdi. Sayıları 50-60 bin civarındaydı ve bunun yarısı Moskova’da görevliydi.
17. yüzyılın ortalarından itibaren aktif olarak muharebelerde yer almıyorlardı, Moskova da politik kumpasların içinde olmak daha karlıydı. Kırmızı-kaftanlarının içinde saç sakal birbirine karışmış vaziyette sıradan insanlara korku salmak epey zevkli bir işti. Ardından siyasi aktörlere hakim olmak, beğenmediğini yok etmek daha da zevkliydi üstelik parası da çok iyiydi. Önce bazı alt kademe bürokratlarını değiştirmişler, sonra daha üst düzey aristokratlara sarmışlardı.
Oo bakmışlardı ki bu böyle çarlara kadar uzanır, bu sefer onlara da dalacaklardı. En ufak arızada isyan bayrağını çekip, şehrin meydanlarına sürü gibi iniyorlar oradan saraya talimat gibi isteklerini bildiriyorlardı. Sıkıysa yerine getirme!
İç politika-dış politikada onların lafını dinlememek Çar için (her kimse) pek hayırlı sonuç vermezdi.
Amma velakin bu heriflerin her iki politik alanda ne bir satır tecrübeleri vardı ne de bilgileri…
Öyle laf olsun torba dolsun misali konuşuyorlardı. Bu ideolojik boşluğu Ortodoks kilisesi dolduracaktı. Tarihin şafağından beri tüm dinci aşağılıkların kullandığı en etkili enstrüman din olmamış mıydı?
Bizim bazı sallama tarihçilerin nedense -deli- dedikleri oysa tüm dünya yazılı tarihinde
‘Büyük Petro’ olarak anılanadam işin başına geçinceye kadar bu serseri sürüsü arkalarına üç paralık papazları da alarak halka ve Rusya’ya her türlü kötülüklerini yapacaklardı.
Petro bu işin bitmesi gerektiğini ta baştan beri anlamıştı. Moskova dışında bir yerde kendine bağlı 27 alaydan oluşan askeri yapıyı her geçen gün olgunlaştırıyordu. (Bu 27 alaydan 22 sinin başında ki subaylar Alman kökenliydi. Yani, askeri disiplin, ulusal hurafelere tercih edilmeli.)
Başlarına ne geleceğini his eden STRELTSY angutları Peter’in Moskova’da olmamasını fırsat bilerek, bir kez daha isyana teşebbüs edince hepsinin sonu gelecekti.
Şimdi okuyucu soracak; geçen hafta Praetoryanlar, bu hafta Streltsy falan bu ne iş?
Aslında hikayemiz bitmedi daha Almanların SS’leri, İtalyanların ‘kara gömleklileri’ de var.
Bütün bunların ortak yanları siyasi yapılar ile gereğinden fazla içli dışlı olmalar.
Ve bir başka ortak yanları ise hepsinin sonunun oldukça kanlı olması…
Ama merak etmeyin, devam edeceğiz.