Remziye Demirkol adında bir kadın gazeteciden duydum. Efendim ‘Çobanlar’ kendilerine, ‘çoban’ denilmesini istemiyorlarmış. Onun yerine ‘Sürü yöneticisi’ denmesini tercih ediyorlarmış.
Sene 2004, Antalya Sanayici ve İş Adamları Derneği (ANSİAD) desteği ile sevgili Best Ajans Celal Becel ile yine Celal’in fikri bir projenin peşindeyiz. Memleketi dolaşacağız ve necip milletin fertlerine soracağız; Avrupa Birliği nedir, ne işe yarar, girelim mi falan. Malum o günlerde güpegündüz havai fişekleri ile AB aşamasındaki aldığımız mesafeyi kutluyoruz. Aklımız sıra da bunu bir TV programı haline getirip izleteceğiz. (26 bölüm halinde hazırlandı ve o günlerde yerel kanallarda yayınlandı.) Bir gün Kütahya civarındayız, ben epeyce yorgunum ve uykum var. Celal yolun kenarında bir ‘çoban gördü ve dedi ki; ‘şu adamla da bir konuşalım.’
İndik arabadan vardık çobanın yanına bir iki hoş beşten sonra geldik asıl konuya, yani AB meselesine…
Arkadaşa sorduk;
Avrupa Birliği falan deniyor, sen Avrupa’yı bir şekilde hiç gördün, duydun mu?
Yok beyim, bu sürüyü bırakıp nerede gideceğim oralara.
Peki deniyor ki Türkiye AB’ye girmeli imiş, sence girerse memlekette ne değişir?
GÜDENLER değişir.
Peki ya senin özelinde ne değişir?
Önüne gelen çoban oluyor bu işe bir standart gelir, iyi olur.
Ya, sürüyü falan bırakın da YÖNETİCİYE BAKIN.
Geçtiğimiz Pazar günü, 14 Temmuz en kanlı ve şanlı Fransız devriminin yıl dönümü idi. O gün ünlü Bastille kalesi düşürülmüş ve devrim fiilen başlamıştı. Ucuz tarihçilere göre de bu ayaklanmaya o günlerde Fransız kraliçesi olan Avusturya asıllı Marie Antuanet nam kadının bazı sözleri ve hayat biçimi neden olmuştu. Hele sıkça tekrarlanan bir rivayete göre kadın gösteri yapanların derdi ne diye yanındaki zevata sormuş, onlar da ‘efendim ekmek istiyorlar’ demiş bu bizim şavalak da,
‘ A olur mu öyle şey ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!’ demiş.
Kraliçenin böyle bir lafı etmediği ciddi tarih araştırmaları yapan ciddi tarihçiler tarafından daha sonra ortaya çıkarıldı. Ama kadın da bu arada kellesinden olmuştu.
2024 senesinin Temmuz ayında bir tip çıkıyor ve
‘Efendim yüzde 45 ile yüzde75 arasındaki enflasyon psikolojiktir arada bir fark yoktur!’ diyebiliyor.
Marie Antuanet demediği bir söz için kellesinden olurken bu tip bakalım daha hangi yüce makamlara yükselecek.
Yukarıdaki soruya bir de şu açıdan bakalım mı?
YÖNETİCİYİ bırak, SÜRÜYE bak!