Sosyal bilimciler dostluğu, "kişinin diğerini iradi, bilinçli ve çıkarsız bir şekilde sevmesi ve onun tarafından sevilmesini taşıyan bir ilişki" olarak tanımlar. Gerçek dostluk sayesinde insan, hayata daha sıkı bağlanabilir ve diğer bireylerle ortak sevinç ve üzüntülerde buluşabilir.
Bilim insanları dostluk çeşitlerini; ihtiyaç dostluğu, zevk dostluğu ve fikir dostluğu olarak sınıflandırır. Bir filozof ise dostluğu şu şekilde yorumlamıştır: "Bir dost vardır, gıda gibidir, onu her gün ararsın. Bir dost vardır, ilaç gibidir, gerektiğinde ararsın. Bir dost vardır, hastalık gibidir, o seni arar."
Genel olarak sosyal bilimciler gerçek dostluğu, "dostluk; sevinçtir, üzüntüdür, anlamaktır, hatırlanmaktır" şeklinde ifade eder. Aslında dostluk, bir o kadar basit ama bir o kadar zor; bir o kadar gerçek ama bir o kadar da sahte bir kavramdır.
Günümüz sosyal ve sosyo-ekonomik hayatında dostluk, genişleyen ve daralan bir kavram haline gelmiştir. Gerçek ile sahtesini ayırt etmek bazen güçleşmektedir. Özellikle dostluğun önemini fırsat bilen bazı kişiler, sahte duygularla gerçek dost gibi görünerek insanları maddi çıkarları doğrultusunda istismar edebilmektedir. Bu nedenle, "dostum" diyen herkese güvenmemek, sahtelikleri, yapmacık hareketleri ve hatta mimikleri iyi gözlemlemek gerekir. Bu sayede dostlukların gerçek olup olmadığını anlamak mümkündür.
Gönlünüz ve kalbiniz, dost görünümlü insan kılıklı canlılardan uzak, gerçek dostluklara yakın olsun.