Bilim adamları her geçen gün yeni bir felaket haberi veriyor. Geçtiğimiz hafta içinde buzdağlarından kopan büyük bir buz adasında yapılan incelemede buz adasının iç kısımlarında canlı virüsler saptandığı ve bu virüslerin buz adasının erimesiyle suya ve havaya karışarak yeni bir virüs patlamasına neden olacağı açıklandı.
Bu işin daha da ilginç tarafı ise bu buz adasında bulunan canlı virüslerin "48 BİN YILDIR YAŞADIĞININ TESPİTİ".
Virüs öyle bir mikrop ki bir yere girdi mi orada kendini yıllarca saklayabiliyor.
Bilim dünyası bu virüsü dünya yüzüne çıkmadan yok etmenin çalışması içinde ve incelenen bu virüsün insanlığa zarar vermemesi için ilaç ve aşılar üzerinde incelemeler büyük bir titizlik ve hızla yapılıyor.
Fiziki virüsler bir şekilde ortaya çıkıyor ve tedavi imkânları araştırılıyor, ilaçları, aşıları bulunuyor ve şifa olması için insanlğın kullanımına sunuluyor.
Fakat insan yaşamını altüst eden başka bir virüs var ki bunun tedavisi yok denecek kadar imkansız çünkü bu virüse tutulanlar tedavilerini ancak kendi kendilerine yapabilirler.
Bu virüsün adı da "Ruhal, Duygusal Virüs".
Ruhsal virüslü insanlar kendi ruhsal virüslerini, yapmacık hareketleriyle, yalanlarıyla, riyayakârlıklarıyla, her türlü sahtelikleriyle, iftiralarıyla karşılarındaki insanlara bulaştırarak bir insanı insani duygulardan uzaklaştıran virüsleri ise yok etmek mümkün değil.
İnsanlığın ruhsal ve duygusal bu amansız virüsten kurtulması ya bu virüsü taşıyanların kendi kendini nötürleyerek, temizleyerek iç dünyalarındaki ve kalplerindeki duygusal, ruhsal virüsleri yok etmeleriyle mümkün bu da çok zor çünkü bu virüsün bulaştığı insanlar kendi yaşamlarını başkalarının sahte mutluluk yaşamaları ve sonunda onların mutsuzluklarını görmek üzere kurduklarından ancak kendi kendisini rehabilite ederek bu bulaşıcı virüsten kurtulabilir.
Bu virüsün bize musaallat olmamasının en önemli yollarından başlıca birinci maddesi ise bu tür ruhsal ve duygusal virüslü insanlardan uzak kalmak, yaşantımızdan hayatımızdan uzak tutmak.
Bunun için de gözlemlerimizi iyi yapıp karşımızdaki insanın içinin, kalbinin bu virüsle kaplı olduğunu onu iyi analiz ederek ve en ufak bir defo ya da hata ya da yanlış gördüğümüzde hemen ondan uzaklaşarak onu hiçbir şekilde hayatımıza sokmayarak kendimizi bu virüsten koruyabiliriz.
Çünkü bu virüse sahip insanlar kendilerini temizlemeden ne kadar da bir daha olmayacağını söyleseler de bunu yerine getirmeleri mümkün olmuyor çünkü bu virüsü içlerinde kalplerinde temizleyebilen insan sayısı yok denecek kadar az.
Bu duygusal ve ruhsal virüse tutulmamak için virüslü insanlardan uzak kalmanın yanısıra ruhumuzu, duygularımızı iyiliklerle, güzelliklerle, şefkatle, merhametle, samimiyetle terbiye etmemiz gerekiyor.
Bilim adamları fiziksel virüslere bilimsel çalışmlarıyla katkı verirken, ruhsal ve duygusal virüslere de insanın kendisini bu ruhsal ve duygusal virüslü insanlardan bu insanlara hiçbir tölerans göstermeden uzak kalmasıyla mümkün olduğunu unutmamasıyla mümkün.
Gönlünüz kalbiniz samimi dostluk sevgi ile dolsun sahteliklerden ruhsal duygusal virüslerden uzak olsun.