Su insanlıkla birlikte yaşamın en önemli vazgeçilmezlerinden olmuştur.
Su hayattır ve insanoğlunun yaşam sihortasıdır.
Su üzerine bilim adamları yüzyıllardır kafa yormuşlardır, halâ da araştırmalarına devam etmektdirler.
Suyun kaldırma kuvvetini ilk bulan Arşimet’tir.
Suyun kaldırma kuvveti Arşimet tarafından fark edilmiş ve bir ilkeye kavuşmuştur.
Su, kendi yoğunluğundan da az olan cisimleri, yüzeyine doğru itmektedir.
Yoğunluk farklılarından ortaya çıkan itme kuvveti etkisiyle cisim yüzmeye başlar.
Susuz bir dünyayı düşünmek dünyanın sonu demektir, çünkü insan dahil tüm canlılar susuz yaşayamaz ölürler.
İnsanlık tarihinde su ne kadar önemliyse insanın ruhunun açlığını gideren "Sevgi" de çok önemlidir.
Tüm canlılar sevgiye muhtaçtır ve sevgisiz yapamazlar.
Sevgi insana yaşama sevinci verir, hayata daha sıkı sarılmasını sağlar.
Yaşamda bu kadar önemli olan sevginin mutlu eden tarafı var iken, bazı sevgi kalpazanları, sevgi yalancıları sevgiyi kendilerine maddi manevi istismar aracı olarak gören insan kılıklı varlıklar tarafından kullanılarak kendilerine menfaat sağladıkları bir unsur olarakta karşımıza çıkarlar.
Sevgi elle tutulan, gözle tutulan bir kavram olmadığı için karşınızdaki insanın size kalpten sevgi mi yoksa sahte sevgi mi sunduğunu anlamak çok zor oluyor.
Sevgi bazen bir mimikle, bazen bir göz bakışıyla, bazen bir sözle, bazen bir el tutuşla, bazen bir çiçek sunmayla, bazen karşısındaki insan için bir fedakarlıkla adlandırabiliyor.
Geçtiğimiz birkaç gün önce Avusturalya'da 60 tane büyük balina önce sığ sulara geldi sonra hepsi birden intihar edercesine kıyıya yöneldiler ve can çekişmeye başladılar.
Avusturalya'lı yetkillier ve halk büyük bir çalışmayla balinaları kurtarmayı başarıp hepsini derin sulara götürmeyi başardılar.
Bilim adamlarının bu harekete yorumu ise ilginçti, balinalardan birisi eğer sıkıntı yaşıyorsa diğerleri onun yanında olduklarını göstermek için onun yanına gelirmiş bu da onların sevgi göstergesiymiş.
Nasıl ki su üzerinde bazı cisimler yüzerken su üsttünde kalırken bazı cisimler dibe vururlar.
Hatta yüzme bilmeyenler de suda nasıl hareket etmesini bilmedikleri için sıkıntı yaşarlar.
Sevgi de böyledir adeta, sahte sevgi sunanı anlamayıp ona kananlar sevgisizlik girdabına kapılıp nefessiz kalıp tüm benliği ile yalan bir sevginin esiri olurlar.
Sevgide mühim olan sahtesi ile gerçeğini anlayabilmektir, sevginin sahtesi ile gerçeğini anlayamanlar ya da anlamak istemeyenler ömürleri boyunca sahte sevginin tuzağında kavrulurlar.
Gerçek kalpten sevgi ağırdır, herkese nasip olmaz, herkes de bu ağırlığı taşıyamaz.
Gerçek sevgi hep ortadır, yüzeydedir, Asla dibe vurmaz, mutlaka değerini bulur, sahte sevgiler ise suyun üzerinde tutunamayıp dibe giden cisimler gibidir eninde sonunda dibe çökerler.
Kalpten sevgi yönünü ve değerini bulduğu sularda hep nefes alır ve nefes aldırır.
Gönlünüz dostluk ve kalpten sevgi ile dolsun.