Yaşam öylesine çok hızlı öylesine yoğun ve sert devam ediyor ki insanlar dünyaya gelişlerinde üzerlerinde bulunan insani duygularını nerdeyse unutmuş durumdalar.
Tabii ki bunda kişinin yetiştiği çevre, aldığı eğitim de önemli bir yer tutuyor.
İnsanların kendisine olan tutumları diğer insanlara olan davranışlarını etkiler.
Örneğin kendisini seven kendisinin değerli olduğunu hisseden (tabii ki ego hastalığına yakalanmadan) kendisine saygı gösteren insanlar diğer insanlara da sevgi ve saygı göstermede daha cömerttirler.
Çevresindeki insanlara ya da herhangi bir yere gittiğinde ya da herhangi bir insana bir şey soracağında gülümseyerek davranırsa karşılığında mutlaka olumlu dönüş alırlar. Bu gülümseye olumlu dönüş alamayanlar ise kendi insani olarak görevlerini yapmış olurlar.
İlahiyatçılar "gülümseme sadakadır" diye yorumlamışlardır.
Yüzümüzdeki gülümsemeyle karşımızdaki insanın bizim hakkımızdaki ilk düşüncesini olumlu yönde etkilemiş oluruz.
Psikologlar ve bilim insanları kalpten bir gülümsenin açamayacağı kapı olmayacağı konusunda aynı fikirde oldukları üzerine birifingler verip üniversitelerde tezler kitaplar yazmışlardır.
İnsani duygularımızı hatırlamamız için zaman zaman kalpten davranışların olumlu dönüşlerini hatırlatan dilimize yerleşen cümleleri hatırlarız bunlardan bir tanesi de "tatlı dil yılanı deliğinden çıkarırdır." Bu söz tabii ki bir iyi sözün nelere katkı yapacağını anlatır bize.
Toplumda kişi olarak insani duygularımızı hatırlamadıkça onları tetikleyip ortaya çıkarmadıkça yaşamımızdaki insani sertliklerin hiddetlerin sözlü ve fiziki şiddetlerin azalmasını beklemek hayalden öteye geçmeyecektir maalesef.
Şu an içinde bulunduğumuz yaşam koşullarının zorluğunu insanların birbirlerine olan olumsuz davranışlarını bahane ederek insani duygularımızı göstermekten kaçınmamız vazgeçmemiz lazımdır.
"Gülümseme iki dudağımızın olumlu şekilde kalbimizden gelen sinyallerle dışa yansımsıdır" aslında.
Fakat bu arada dikkat edilmesi gereken konu ise gülümsemenin başka insanlarda bu sihirli dokunuşunun gücünü kötü yönde kendi lehine kullanabilecek sahtekarların sahte gülümsemelerini ayırt edebilmemizdir.
Çünkü insani davranışlarda bu kadar güçlü bir nüanstan faydalanmak isteyen sahte gülümseyen insanları kalpten gülümseyen insanlarla ayırt etmemizin zorluğuna rağmen eninde sonunda kalpten gülümsemeyle zorla sahte gülümseyen insanların mimik ve davranışları dikkatli davranışlarımız tespit edecektir.
Bu kadar ufacık gibi gözüken iki dudağımızın arasındaki ışıltının "gülümsemenin" gücünü hiç unutmadan kalpten insani davranışımızın bize ve kişiliğimize katacağı değerleri unutmadan gülümsemeyi yaşamında eksik etmeyenler kendilerine artı katkı yapmış olurlar.
Gönlünüz ve kalbiniz kalpten gülümsemesi olan insanlara yakın olsun.