Yaşam, kimimizin uzun, kimimizin kısa bir zamanda tüketerek bu dünyadan ayrıldığı kıymeti bilinmeyen nefesimiz, kalp atışımızdır.
Yaşamımızda kendi irademizi hissedip kendi kararlarımızı vermeye başladığımızdan itibaren kendi yaşamımızın hikayesini yazmaya başlamış oluruz.
Yaşam hikayemizin sıkıntısız yol alması için kendi hikayemizi kendi kalemimizle kendi hayat defterimize kendi öz irademizle doğru kararlar vermemizle mümkün olur.
Hayat hikayelerinin gerçek yazarının kişinin kendisinin olmadığı yaşam hikayeleri çıkmaz karanlık sokaklarda sonlanır.
Kişinin yaşam hikayelerinde özellikle de maddi durumu iyi mesleğinde başarılı kariyeri olan kadınlar olunca yan rollerde maddi manevi menfaatler peşinde koşanların olduğunu görüyoruz.
Böyle mesleki başarıları paraları olan kadınlar kendi yaşam hikayelerini yazarlarken çevrelerinde egoları yüksek maddi manevi menfaat peşinde koşan insanların yörüngelerinde dolanıp onların emireri gibi olup onlar ne derse onu yaparlarsa kendi hikayelerini kendileri yazmamış ve hikayesinin sonunu başkasının inisiyatifine bırakmış olur.
Kendi yaşam hikayelerinin ana temalarının başkalarının söyledikleri doğrultusunda değiştirenler hayatlarının gidişini başka birisine bıraktığı an hayat hikayesinin sınırlarının dışına çıkmasına ve yaşamının sevk ve idaresini başkasına vermiş olurlar ve böyle hikayelerin sonu da hüsran olur.
Gönlünüz ve kalbiniz doğru hayat hikayeleri yazanlarla olsun.