Birçoğumuzda olan yanlışların başında özellikle de çevremizdeki insanların bizim düşündüğümüzü düşündüklerini sanmamız geliyor.
Bunun en büyük sıkıntıları da dostluklarda ve sevgilerde oluyor.
Dost gördüklerimiz, dostumuz dediklerimiz veya sevgi duyduklarımız bizimle aynı duyguları taşımıyor olabiliyor.
Buradaki sıkıntı dostlukların ve sevgilerin karşımızdaki insanların dost sandıklarımızın ya da sevgi duyduklarımızın bizim gerçek duygularımıza sahtelikle yaklaşmaları oluyor.
Gerçek dostluk ve sevgi sunan insanların karşısındakilerin aynı gerçeklikle dostluk ve sevgi duymadıklarını anlaması nerdeyse imkansız.
Çünkü gerek dostlukların gerekse sevgilerin elle tutulup gözle görülmesi çok zor hatta imkansızdır.
İşte böyle gerçekliğinin anlaşılması nerdeyse imkansız duyguya dayalı insan hayatında önemli bu iki unsur karşı tarafın kötü niyetli olması durumunda maddi manevi istismarla sonuçlanabiliyor.
Dostluk veya sevgi duyduğumuz insanların sahte dostlukları ya da sahte sevgileri bizlerin bazen uzun bir süre hatta yıllarca kandırılmamızla devam edebiliyor.
Kalben dostluk ve sevgi duyduğumuz insanların sahteliklerini hiç belli etmeden sunabilmesi ve bunların sahte olduğunu belli etmemesi sahtelik yapanın müthiş derecede rol oynamasının ötesinde bizim bu sahteliğe aklımızın ermediğinin yanısıra kötülükle eşdeğer olan sahteciliğin insani tarafı olan dostluklarda ve sevgilere sıçramış olabileceğinin farkında olmamızdan da kaynaklanıyor.
Gerek dostluklar gerekse kalbi duygular olduğundan tamamen hislere hitap ettiğinden gerçekliğinin anlaşılması nerdeyse imkansızdır.
Dostluklarımızda ve sevgilerimizde karşımızdaki insanın vicdanı ve samimiyeti kadar bizim çok hassas olmamız ve gerek gerçek kalbi dostluklarda gerekse gerçek kalbi sevgilerde karşı tarafın yanlışlarını asla affedici olmamamız gerekiyor.
Çünkü gerek gerçek dostluklar gerek gerçek kalbi sevgiler tüm hayatımızı değiştiren duygulardır.
O yüzden dostluklarda ve sevgide seçici davranmamız gerekiyor.
Gönlünüz ve kalbiniz gerçek dostluklar gerçek sevgiyle dolsun.