Kıskançlık; bir kişinin bir niteliğinden, becerisinden, başarısından, mülkiyetinden, sahip olduklarından yoksun olduğunun ve diğerinin bu özelliklere kendisinin niye sahip olmadığını sorgulaması ve bu özelliklerin kendisinde olmasını dilemesidir.
Kıskançlık, imrenmenin ötesinde bir duygudur.
Bazı kişiler kendi çevrelerindeki insanları, uzaktan tanıdığı insanları veya sadece duyum üzerine birisini ya da birilerini kıskanabilir. Kıskançlık, kişinin kendi içinde yaşamasında sadece kendisini gerer ve için için kıskançlık duygusuyla kavrulur.
Fakat bazı kişiler içlerindeki kıskançlık duygularını dışarıya vurup kıskandığa kişi ya da kişilere değişik kötülük kavramlarıyla “iftira ile yalan ile” kıskanılan kişiye maddi manevi olarak zarar verebilir.
Kıskançlığın ölçüsü kıskanan kişinin duyguları ölçüsünde büyür ya da küçülür.
Kıskançlığın doruk noktası ise bazı ailelerin ya da aile büyüklerinin kendi çocuklarının arkadaşlarının, kendi çocuklarından daha ön plâna çıkmasını eğitimde, sporda, sanatta veya sosyal hayattaki başarılarını ve gündemde oluşlarını maalesef ki kıskanabiliyor.
Kıskançlık duygusunu yaşayan insanların veya ailelerin çocuklarının arkadaşlarını kendi duygularıyla karıştırıp yükseltip kıskanmaları bu insanların veya aile bireylerinin psikolojilerinin sıkıntılı olduğunu gösterir.
Sebebi ne olursa olsun kıskançlık duygusunu yaşayan insanların içsel duygularını revize edemedikleri sürece önce kendilerine gerginlik ve mutsuzluk yaşatırlar.
Eğer bu kıskançlık çocuklarının arkadaşlarını kıskanmaya gidiyorsa tehlikeli boyutlara gelmiş demektir.
Kıskançlık duygusu yaşayanların bu kötü durumdan kurtulmaları kendi duygularını gözden geçirip başkalarını kıskanma yerine iyilik güzellik ve çalışkanlık duygularını geliştirmeleri onları kıskançlık denilen kötülükten uzaklaştıracaktır.
Gönlünüz ve kalbiniz her türlü kıskançlıktan ve çocuklarının arkadaşlarını kıskanan insanlardan uzak olsun.