Yaşantımız boyunca değişik platformlarda, değişik koşullarda gerek kendimizle ilgili gerekse başkalarıyla ilgili birilerinin kıyaslama yapıldığını görmüşüzdür.
Kıyaslama yapılması maalesef küçük yaşlardan itibaren becerilerde, eğitimde, sporda, sanatta adeta bir üstünlük yarışı gibi gözüküyor.
Bu tür kıyaslama yapılan kişilerin hepsinin geri dönüş reaksiyonları aynı olmayabilir.
Çünkü her insanın zekâsı becerileri yetenekleri kapasitesi ayrı ayrıdır.
Birisinde olan özellikler başka birisinde olmayabilir bu da doğaldır aslında.
Ama bütün bunlar göz ardı edilip birisini başka birisiyle mukayese etmek insan fıtratına aykırıdır.
Çünkü her insan değerlidir ve birisinde olan özellikler diğerinde olmayabilir ancak diğerinde olan özelliklerde diğerinde olmayabiliyor.
Kıyaslanmak günümüzde kişisel ayrıcalıklıkların yanı sıra özel yaşantıda da görülmeye devam ediyor.
Sevgide ve dostluklarda kıyaslamaları da maalesef görüyoruz.
Hatta kıyaslama yetenek sevgi dostluk boyutlarını aşıp yaşamın değişik birçok platforma sıçramış durumda.
İnsani olarak en korkunç olanı da birisiyle sevgi ya da dostluk üzerinde yürürken, birdenbire başkasının bir iş yapma ya da yaptırılma konusunda tanıdıklarının çok fazla olduğunu söyleyerek bu işi yapma konusunda sevgi ve dostlukların kıyaslama noktasına kadar gittiğini görmemiz.
Kıyaslamanın hem yapana hem de yapılana değer kaybettirdiğini unutmamak gerekir.
Özelliklede sevgide ve dostlukta kimseyi kimseyle yarıştırmamak gerekir.
Çünkü gerçek sevgi ve gerçek dostluk kalptendir.
Kalbi duygularda da kıyaslama imkânı yoktur.
Gönlünüz ve kalbiniz kıyaslamasız gerçek sevgi ve gerçek dostlukla dolsun.