Toplumsal olarak en kötü huylarımızın, hatalarımızın başında zaman kavramına bakış açımız geliyor.
Bir sıkıntı olunca sıkıntı yaşayana çevresi onu rahatlatmak için ‘zamana bırak’ diye akıl veriyor veya ‘zamanla olur’ gibi klişe sözlerle pansuman yapmaya çalışıyor.
Halbuki zaman o kadar kıymetliki bir saniye öncesini geriye almamızın imkanı yok.
O yüzden zamanı minimuma indirip ne yapacaksak minimum zamanda yapmamız lazım. Çünkü zaman kaybı her zaman için büyük zarardır.
Zamana yaymak gibi bir terimle yapılan bireysel planlar eğer minimum zamana çekilmezse ve planlar hedeflerine varmazsa başka bir şeylerden zarar etmesek bile en kötü ihtimalle zamandan zarara uğramış oluruz.
Herhangi bir şeyi planlarımız dahiline aldığımızda onu minimum zamanda bitirmemiz gerekiyor.
Plânlarımızı hayata geçirirken detaylara takılmadan teferruatlarda okyanusu geçip derede boğulmadan, zamanı boş yere harcamadan minimum zamanda bitirmemizi hedeflememiz lazım.
Çünkü zaman su gibi akıp gitmekte ve geriye alma şansımız yok.
Son yıllarda ise kadınların iş dünyasının her kademesinde başarılı olması kariyer sahibi olarak para kazanmaları bazı kötü amaçlı kişilerin bu kadınları hedeflerine almalarına yol açmıştır.
Bu tür insan kılıklı canlılar bu çalışan başarılı kadınları geriye çekebilmek kendi etraflarında bulunmalarını sağlamak için bu kadınların adım atmalarını engelleyerek veya geciktirerek zamanlarını heba ettirip boşa zaman geçirmelerini sağlayarak onları mesleklerinde sosyal hayatlarında maddi manevi istismar etme peşindeler.
Bu yüzdendirkiözelliklede kadınlarımızın sanki kendi lehlerine gibi gösterilen halbuki kendi istismarlarına yönelik zaman tuzaklarına düşmemeleri gerekiyor.
Kısacası zaman en değerli mücevher bu mücevherin kıymeti özellikle başarı elde iş kariyer sahibi kadınlarımızca iyi bilinmeli.
Kimsenin zamanlarını çalmasına izin vermemeleri gerekiyor.
Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.