Ruhumuz bedenimizin sigortasıdır, ruhumuz bedenimizin can damarıdır.
Ruhumuz bizim yaşamımız süresince vazgeçilmez yol arkadaşıdır.
Ruhumuz bizim iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış yolda gitmemizin anahtarıdır.
Ruhumuz bizi güzelliklerle ya da çirkinliklerle tanıştırır.
Ruhumuz bazen çevresel faktörlerden etkilenerek iyilik ve kötülük, güzellik ve çirkinlik eksenine girebilir.
Ruhsal kirlenme bilinç kirlenmesi ile başlar.
Bu öyle bir kirlenmedir ki özümüz, sözümüz, duygularımız, düşüncelerimiz, davranışlarımız kısacası zihnimiz kirleniyor.
Kirli zihinle neye dokunulsa o da kirleniyor.
Duygu, akıl kalp üçgeninde oluşan bu kirlilik diğer uzuvların kirlenmesine de hiç benzemiyor.
Diğer uzuvlarımız kirlense sabunla yıkar temizleriz.
Ama bazıları tertemiz zihinlerini bir şekilde çevresindeki insanların zihinsel kirliliklerine esir ederler.
Böyle insanların zihinleri hep kötülük ve çirkinliklerle beslenir onların etkisini yaşar.
Zihinsel kirlilik içinde olan insanlar öyle karmaşık duygular içine girerler ki her bir şeyin altında kötülük ararlar kendilerine ve insanlara güvenleri yoktur, herkesi ve her şeyin sonunu kötülüklerle yorumlarlar.
Bu insanlar bu zihinsel kirlilik tutulması sırasında sadece kötülere inanır onlarla beraber yürürler iyilere sırtlarını dönerler.
Egoları da tavan yapar kendilerini en iyi en güzel sanmaya başlarlar.
Zihinsel kirlenmeden kurtulmanın en iyi yolu ruhunu zihnini kalbini güzelliklerle donatıp kalbini dinlemesi ile olur.
Gönlünüz dostluk ve iyiliklerle dolsun.