Yaşam süremizce en haksızlık yaptığımız canlıların başında kendi vücudumuz geliyor.
Çevremizdeki herkese her şeye genelde hak ettiğinden daha fazla değer verirken bizi yaşamda tutan kalbimiz başta olmak üzere düşünmemizi zekâmızı destekleyen yaptığımız ya da yapacaklarımızı komutlayan beynimiz, yediğimiz gıdaları öğüterek bize enerji olarak dönüşmesine yarayan midemiz ve vücudumuzun diğer tarafları gerekli ilgiyi maalesef görmüyor.
Bütün bunları ya bilerek ya da farkında olmadan yaptığımızda vücudumuzun zaman zaman bize verdiği mesajları alarmları maalesef anlamıyoruz ya da anlayamayabiliyoruz.
Günümüz koşturmacasında stres telaş panik içinde olduğumuz zamanlar vücudumuz içerden içeriden bizi yıpratıyor bu da vücudumuzda değişik sıkıntılar olarak ortaya çıkıyor.
Günümüz çağında başta arabalar olmak üzere birçok cihazın zaman zaman belli periyotlarla periyodik bakıma alındığını görüyoruz.
İnsan eliyle yapılan araba ve cihazlara bile bakım olarak titizlik göstermemize rağmen birçoğumuzun kendi vücudumuza gerekli ilgiyi göstermememiz tıp insanlarınca vücudumuza adeta ihanet olarak nitelendiriliyor.
Vücudunu dinlemeyen insanlar arasında mesleğinde başarılı kariyerli insanların olması onların bazılarının iş ve sosyal hayatlarında her şeyi herkesle paylaşması ve özellikle kendisinden maddi manevi beklentisi olanların etki yaparak kafalarını karıştırmaları kararsızlık panik stres gibi insan vücuduna zararlı oluşumlara neden olabiliyor.
Bütün bunlar da bize gösteriyor ki sosyal hayattaki durumumuz mesleki başarılarımız kariyerimiz ne olursa olsun vücudumuzun her şeyden önemli olduğunu yaşamımızın her döneminde unutmamalıyız.
Gönlünüz ve kalbiniz vücudunu tanıyabilenlerden olsun.