Geleceğimiz çocuklarımız ve gençlerimizdir.
Çocuklarımız ve gençlerimiz kaliteli, vasıflı, doğru eğitim, doğru yönlendirmelerle yetiştirilmelidir.
Hele ki Gençlik ve Spor Bakanlığının ve Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı protokolle gençlerimizin eğitimin yanı sıra sporla iç içe olması, fiziki gelişimlerine ilaveten sağlam karakterli, dürüst, vatanını, milletini seven bireyler olarak yetişmesi için daha çok çalışılması için uğraş verilirken, bazı spor branşlarında bazı eğitmen kılıklı eğitimsizler bu kararı provoke etmeye, gençleri ve aileleri devlete karşı kışkırtma hevesi peşindeler.
Gençlik ve spor eğitimle iç içedir, biri birinden ayrı düşünülemez.
Gençlerimizi eğitmeye, spor yaptırmaya görevli kişiler yönetmelikleri çiğnemeye, kuralları kendi kafalarına göre uygulamaya kısacası kötü örnekliğe, kolaycılığa, sahtekârlığa kaçmamalıdır.
Okul sporlarında olsun, kulüp müsabakalarında olsun bazı eğitmen ve idareci pozisyonu içindeki insanlar müsabakalar öncesi sporcularının Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünce tasdikli resimli tescilli lisanslarını ve resimli kimlikleri olmaksızın müsabaka yapmaları çabası içine girmiş durumdalar.
Yönetmelikleri uygulamaya çalışanlara karşı durmaya, sporcularını hatta sporcu velilerini de kışkırtarak provokatörlük peşine düşerek, zamanında lisans çıkartmayan sporcularının kimliklerinde fotoğraf var mı yok mu bilmeyen bazı eğitmen kılıklı olması sporumuzun yüzkarası olarak karşımıza çıkmakta.
Eğitmenliğin birinci şartı doğru, dürüst, sağlam karakterli bireyler yetiştirmektir.
Gençlik ve Spor Bakanlığının, Milli Eğitim Bakanlığının ve federasyonların eğitici ve antrenör lisansı verirken adayın teknik bilgisinin yanı sıra insani psikolojisini, karakterini ve vatanını, milletini sevmesini göz önüne alması gerektiğine inanıyorum.
Çocukların vatanına ve milletine düşman bireyler olarak yetişmemesi için yönetmelikleri iyi bilen ve uygulayan eğiticilerin çoğalması gerekmektedir.
Gönlünüz ve kalbiniz dostluk ve sporla dolsun.