Toprakta tuzlanmayı tetikleyebilecek birkaç faktör vardır:
- Yüksek tuzlu gübrelerin kullanımı;
- Okyanustan gelen deniz suyunun yeraltı suyu rezervlerine sızdığı kıyı bölgelerine tuzlu su girişi;
- Kuraklık, özellikle kurak bölgelerde, yağmur eksikliği yüzey suyundan daha az seyreltici etki olduğu anlamına gelir;
- Hepsinden önemlisi, sulama.
- Sulama suyu, toprakta biriken tuzları ve zamanla çoğu bitki için uygun olmayan bir seviyeye gelene kadar yavaş yavaş biriken sığ yeraltı sularını içerir.
- Tahmin edin yukarıda saydığımız nedenlerden hangileri Antalya ovasında mevcut? Tabii ki hepsi!
Tuz, bitkiler için neden zararlıdır?
Tuz bitkileri iki şekilde etkiler. Birincisi, bitkinin su alma kabiliyetini azaltır ve ikincisi, bitkiler aslında bu tuzların bir kısmını alır ve bu da dokulara ve yaprak yanması veya yaprak dökülmesi gibi zararlar verir. Şiddetli durumlarda ise bitkilerin ölmesine neden olur. Topraklar daha tuzlu hale geldikçe, bitkiler topraktan çok fazla su çekemez hale gelir. Bunun nedeni, bitki köklerinin, topraktan bitki köklerine doğal bir su akışı oluşturan çeşitli konsantrasyonlarda iyonlar (tuzlar) içermesidir. Topraktaki tuzluluk seviyesi köklerinkine yaklaştıkça, su artık köke girmez. Toprak tuzluluk seviyeleri yeterince yüksek olduğunda, köklerdeki su tekrar toprağa çekilir. Bu durumda bitkiler büyümek için yeterli su alamaz, hatta su kaybetmeye başlarlar.
Toprakta sodiklik nedir?
Sodisite, sulama suyunda bulunan sodyum miktarıdır. Sodik toprakların tarımsal açıdan başlıca özelliği, bitkilerinin büyümesini olumsuz yönde etkileyecek yüksek miktarda sodyum içermeleridir. Bir toprağa sodik toprak dememiz için, değişebilir sodyum yüzdesi (ESP) 15'ten fazla olması gerekmektedir. Tahmin edin, biz bu sınıra yakın mıyız? Tabii ki evet!
En çok hangi bitkiler etkilenir?
Tuza aşırı duyarlı ürünler yaprak döken meyveler, kuruyemişler, narenciye ve avokadodur. Bu bitkilerde, düşük değiştirilebilir sodyum (ESP) seviyelerinde bile sodyum toksisitesi semptomları ortaya çıkar. Fasulyeler yine hassas olarak kabul edilen bitkilerdendir. Bu nedenle yukarıda saydığımız bitkileri yetiştirirken toprak tuzluluğuna çok dikkat etmelisiniz. Yine tahmin edelim, bu bitkiler en çok hangi bölgede yetiştiriliyor? Tabii ki Akdeniz bölgesinde!
Tuzlanma ve kuraklık etkisi
Sulama, kaçınılmaz olarak toprakların ve suların tuzlanmasına yol açar. Birçok ülkede sulu tarım, tuzlanma ve su kaynaklarının tükenmesi/kirlenmesi gibi çevresel sorunlara neden olmuştur. ABD Tarım Bakanlığı tarafından hazırlanan bir rapora göre, sulu tarımın sürdürülebilirliği konusunda endişeler artmaktadır. Tuzluluk nedeniyle mahsul verimi düşüşlerinin, ABD'nin sulanan 56 milyon dönümlük arazisinin %30'unda meydana geldiğini öne sürülmektedir. Avustralya gibi kuraklıktan etkilenen diğer bölgeler de benzer şekilde etkilenmektedir. Başta belirttiğim gibi, deniz suyunun; yeraltı suyuna olan sızıntısı da bir sorundur. Sızıntının, toprağın giderek daha fazla tuzlu olmasına neden olduğu Vietnam gibi düşük rakımlı Asya ülkelerinde yaygın olarak görülür. Tahmin edin, düşük rakımlı ve bol sulu tarım en çok hangi bölgemizde yapılmaktadır? Tabii ki Akdeniz bölgesinde?
Toprak tuzluluğu ve elektriksel iletkenlik
Çiftçilerimizin topraklarında bulunan tuzluluğu izlemek amacıyla kullanabilecekleri en basit yöntem, topraklarının tuzluluğunu ölçmektir. Tuz konsantrasyonunun en kolay ölçüm metodu, toprağın elektriksel iletkenliğine bağlı olarak tahmin edilmesidir. Zaman içinde topraktaki elektriksek iletkenliği ölçmek, tuzluluğun artıp artmadığını gösterebilir. Bu ölçümü tarlalarımızda kendimizin yapabileceği yöntemler olduğu gibi laboratuvarda da yaptırabiliriz.
En önemlisi, en kısa sürede organik ve doğal tarıma geri dönerek sürdürülebilir tarıma katkı sağlamak olacaktır. Kısa vadeli verim artışı için topraklarımıza ve yeraltı sularımıza zarar vermekten en kısa sürede vaz geçmemiz gerekmektedir. Haftaya görüşmek üzere...