Sosyal demokrat bir avukat arkadaşım, facebook’ta bir belge paylaşmış, dikkatlice okudum. Belge el yazısıyla doldurulmuş bir işe müracaat formu, yıl 1974. Recep Tayyip Erdoğan isimli genç bir adam, İstanbul Belediyesi’ne işçi olarak çalışmak için başvurmuş. Ve bu arkadaşım da, bu belgeyi paylaşmak ihtiyacı duymuş. Aradım telefonla ve sordum;
- Hayırlı olsun, bakıyorum sen de Başbakan’ın propaganda ekibine katılmışsın?
- Ne propagandası yahu, deli misin? Adam 40 yıl evvel işçi olarak çalışırken, şimdi milyonlarla oynuyor, buna dikkat çekmeye çalıştım ben!
- Peki yoksul insanlar, itilmiş, kakılmış, sistem tarafından her daim aşağılanmış kitleler bu belgeyi görünce ne hissediyorlar, bir fikrin ya da araştırman var mı?
- Hiç düşünmedim, ama muhtemelen benim gibi düşünürler!
“Bizim Tayyip”, aynı sokaktan!
Ben alt sınıflara mensup kitlelerin bu avukat arkadaşım gibi düşünmediğini yıllar öncesinden kavramıştım ve gerekçem çok basitti; dikkat ediyordum insanlar hep Başbakan’a “Tayyip” diyerek hitap ediyorlardı. “Akşam Televizyonda Tayyip’i izledim” diyorlardı mesela. Ya da “Tayyip’in yarın Antalya mitingi var” diyorlardı. Sanki söz konusu kişi Başbakan değilmiş de, aynı sokakta büyüdükleri fakat çalışmak için Ankaralara, İstanbullara gitmiş komşu çocuğuydu! Oralara çalışmaya gitmiş ve şansı yaver gitmiş, büyük adam olmuştu, o kadar! Ama bir süre sonra ve oradaki vazifesi bitince tekrar aynı sokağa dönecek, kaldıkları yerden muhabbetlerine devam edeceklerdi.
Tarihte bir ilk
Ve hafızamı yokladım, arşivleri karıştırdım, Cumhuriyet tarihimizde bir Başbakana ön adıyla seslenildiğine hiçbir kaynakta rastlamadım! İnönü, Bayar, Menderes, Ecevit, Erbakan, Özal, Demirel, Çiller…. Ve Tayyip! Başbakan’dan yaşça büyük olanlar da “Tayyip” diye sesleniyorlardı, 20-30 yaş küçük olanlar da. Rakipleri ve muhalifleri belki onu küçük gördükleri için ve küçük göstermek için “Tayyip” demeyi tercih ediyorlardı ama yoksul ve itilmiş kalabalıklar onu kendilerine yakın, kendilerinden, evlerinden, sokaklarından birisi olarak gördükleri için “Tayyip” diye anıyorlardı.
Tayyip mi, Erdoğan mı?
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var, bin yıllık tarihimizde ilk defa cumhur, başkanını seçecek. Çok büyük ihtimalle Başbakan Erdoğan ilk turda, olmazsa ikinci turda reis-i cumhur seçilecek. Ancak ben işin burasıyla ilgili değilim, başka bir hususun altını çizmeye çalışıyorum. Benim burada dikkatimi çeken şudur; Başbakan seçim logosunda soyadını kullanmayı tercih etmiş. Gazete ve televizyon ilanlarında “Erdoğan” diyerek halka sesleniyor. Öyle anlaşılıyor ki reklamcılar bir şekilde Tayyip Bey’i “Erdoğan’a” ikna etmişler. Ama ben yine de halk kitlelerinin Erdoğan’a “Erdoğan” diye hitap edeceklerini sanmıyorum. Onlar için bu uzun adamın bir tek ismi var; “Tayyip”!
NOT: Bu yazıyı cumhurbaşkanı seçiminden birkaç hafta önce yazmıştım. Duygularımızdaki ve düşünce dünyamızdaki samimiyetin ve sürekliliğin somut bir ispatı anlamında yeniden yayımlamak istedim. Ve noktasına, virgülüne bile dokunmadım. Kalın sağlıcakla…