Türkiye’de tarım sektörünün önemli problemleri arasında üretim planlaması bulunmaktadır. Yapılan üretimin planlanamaması hem tarımı, hem de tarıma bağlı ticaret alanlarını olumsuz etkilemektedir.
Her daim bir üretim planlaması üzerinde çalışıldığı söylenir, mutlaka yapılacağına dair sözler verilir. Değişik üretim modellerine, desteklemelere başvurulur. Her ne yapılırsa yapılsın, biraz oradan biraz buradan bazı düzenlemelerle yolumuza devam ederiz.
Üretim planlamasıyla ilgili “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik” 2023 Eylül ayında yürürlüğe girdi. Bu düzenlemeye göre kurullar, komiteler oluşturuldu. Samimi şekilde çalışmalara devam ediliyor.
Üretim planlamasında tahıllara ve yağlı tohumlara daha fazla önem verilerek amiral gemisi ifadesi de kullanılmıştı. Hatta bir yazımda tarım sayımlarının fazla uzamaması gerektiği, dolayısıyla üretim planlamasına detaylı araştırma ve incelemelerle bir an önce başlanması gerektiğini yazmıştım.
Bizler ne zaman üretim planlamasına tam olarak geçeceğiz derken ümidimizi kıran gelişmeler ortaya çıkıyor. En son açıklanan buğday ve arpa alım fiyatları bunlardan birisi. 2024 yılı için makarnalık buğdayın ton başına alım fiyatı 10 bin TL. Ekmeklik buğday için yine ton başına 9250 lira fiyat belirlenirken, arpa fiyatına görülen değer 7250 TL.
Açıklanan bu rakamların büyüklüğünün algısına kapılmamak gerekiyor. Bunları kg başına değerlemek gerekiyor.
Makarnalık buğdayda hasat edilen bir kg ürün 10 liraya denk oluyor. Bir dekar alandan ortalama 500 kg ürün hasat edilse değeri 5 bin liraya denk geliyor. Bir üretici 10 dekar alanda üretim yapsa, elde edeceği gelir 50 bin lira.
Bir yılda 10 dekar alandan elde edilen 50 bin lira ne anlama geliyor, sanırım üzerinde düşünmeden karar veriyoruz.
Konuya bir başka pencereden bakmaya çalışalım. Uzun yıllardan beri sürekli üretimi arttırmaya çalışıyoruz. Kovid salgınından bu yana da üretilmeyen tarla kalmasın istiyoruz. Bir karış boş yer kalmasın diye devlet yetkilileri tarafından tavsiyelerde bulunuldu.
Üretim planlaması düzenlemesi ile boş tarlaları üretime katmak için devletin el atacağı söylendi. Peki soralım, üretici 10 lira için mi üretim yapsın? Diğer hububat ürünlerinde de benzer durumları ifade edebiliriz.
Buğday sadece ülkemizin değil dünyanın stratejik gıdalarından birisidir. Köyünü boşaltmayan, toprağımı işlemeye devam edeceğim diyen çiftçilerimiz hububat üretiminden çekilirse ne olacak?
Sera kurmak imkanı olan yerlerde seracılık faaliyetleri artıyor. Seracılık sektörü de hak ettiği fiyatı bulamadığı zamanda büyük sorunlar ortaya çıkıyor. Meyvecilik sektörü de sorunlara gebe. Buğday ve benzer tarla ürünleri yerine başka ürünlere kayılması ithalatın önünü açmayacak mı? Üretmezsek ithal edeceğiz. Herhalde bunu istemiyoruz.
Hem üretim planlaması diyoruz hem de hububat fiyatlarını düşük açıklıyoruz. Türk çiftçisi üretmez ise ithalata mecburuz. Bunun ülkeye faydası ol(a)maz.
Tarım bir ülke ekonomisi için olmazsa olmazdır. Gelen yılların gıda krizine gebe olduğunu unutmayalım.