Ülkemizde TÜİK’in rakamlarına göre 2021 yılı itibariyle yaklaşık 31-32 milyon ton sebze üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu üretimin yaklaşık 13 milyon tonunu da domates oluşturmuştur.
Bu yıl ise üretimin geçtiğimiz yıla göre düşeceğini ön görüyorum. Bu öngörümü de üretim alanlarını dolaşırken gözlemleyebiliyorum. Üretilen sebzelerdeki çeşitlenme, maliyetlerdeki artıştan dolayı üretimin azaltılması ve kış aylarının aşırı soğuk geçmesi bu konu üzerinde etkili olacaktır.
Nitekim Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından paylaşılan Mart ayı endeksinde yıllık üretim azalışının %20,46 olduğunu görüyoruz. Yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi bu azalışın farklı sebepleri var.
En büyük etkenlerinden birisi kış aylarında hava sıcaklıklarının önceki yıllara göre oldukça düşük olmasıydı. Yağışlı gün sayısı fazla idi. Bazı üretim bölgelerinde seralarda don zararı görüldü. Sel felaket yaşanan yerler vardı. Bunların hepsi miktar azalışı üzerinde etkiliydi.
ATB tarafından basına sunulan Mart ayı endeksinde domates fiyatındaki rekor artışa da dikkat çekildi. Domates fiyatı geçen yılın aynı ayına göre %191.76 arttı. Bu artış son 7 yılın en yüksek Mart ayı fiyatı oldu.
Sebze fiyatlarındaki artış sadece domates ile de sınırlı değil. Diğerlerinde de önemli artışlar yaşanıyor. Örneğin taze fasulyenin fiyatı halk pazarlarında 80 liraya ulaştı.
Pazar fiyatlarının nedenlerinden biri de girdilerdeki rekor artışlar. Üreticilerimiz pahalı üretiyorlar.
Pazara sunulan sebzelerin fiyatları üzerinde girdi fiyatlarının ne kadar etken olduğunu, piyasaya sunulan ürünler gösterecek. Örneğin geçtiğimiz yılki ürün miktarı pazara ulaşsaydı, girdi fiyatları yüksek diye satış fiyatları da bu kadar yüksek olabilir miydi? Bunu da ürünler bollaşınca göreceğiz.
Yazımın bu aşamasında domates ile ilgili başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Ürün azlığının nedenleri arasına seralarda görülen ve üretimi sınırlandıran bazı hastalıklara da değinmek gerekiyor.
Bazı hastalık etmenleri üreticilere kötü günler yaşatmaktadır. Şahsen geçtiğimiz yıl daha az görülen bu hastalıklardan bazılarının hızla yaygınlaştığına şahit oluyorum. Üreticiler elde ettikleri meyvelerin önemli bir kısmını satamıyor. Bazı çiftçilerimiz de seralarındaki bitkilerini söküyorlar.
Bu sorun yeteri önlemler alınmaz ise devam edecek gibi duruyor. Konu sadece domates ile de ilgili değil. Diğer sera sebzelerinde de bu olumsuzlukları görebiliyoruz.
Seralarda gördüğümüz bu hastalıklardan birisinin resmini aşağıda paylaşıyorum.
Bu resim yazımın gazete baskısında nasıl görünür, anlaşılır mı bilemiyorum. Ancak internet üzerinden resmi daha canlı görebilirsiniz.
Peki üreticiler bu sorunla nasıl baş edecek? Sadece bir çeşitle sınırlı bir durum değil. Kendi başlarına çözme şanslarının pek olmadığını düşünüyorum. Buradan duyuralım. Onlara yardımcı olmalıyız.