Geçtiğimiz hafta sonu oynanan Trabzonspor-Antalyaspor maçı, Türk futbol tarihine iz bırakan maçlardan oldu. Trabzonspor bu maç ile şampiyonluğunu kesinleştirdi. Trabzon şehri ve futbolseverler açısından 38 yıl sonra gelen zafer önemli izlerden birisi.
Antalyaspor’umuz ise şampiyonun yenemediği tek takım olarak yoluna devam ediyor. Şampiyon olan bir takımı elinden kaçırdı. Trabzon gibi bir deplasmanda, şampiyon bir takım gibi oynadı. Ve yenilmezlik serisi futbol dersleriyle birlikte 13 haftaya ulaştı.
Bu maç ile ilgili belki de en önemli iz bırakan konu spor güvenliğinin olmaması. Daha maç saatine gelmeden, günler öncesinden alınması gereken tedbirler görmezden gelinmiş algısı var hepimizde.
Maçın biletleri dakikalar içerisinde bitmiş. Trabzon’a akın akın başka şehirlerden taraftar gelmiş. Trabzonspor bu maçın sonucunda şampiyonluğunu ilan edebilecek. Ya edemezse konusu hiç düşünülmemiş gibi. Bunu da oynanan maç sırasında gördük.
Henüz maç bitmemiş, 2 dakika var, binlerce taraftar her nasıl oluyorsa futbol sahasına giriyor. Her iki takımın futbolcuları binlerce taraftarın arasında kalıyor. Maçın hakeminin bitmedi diye işaret etmesi, düdüğü falan hak getire, kimse duymuyor, kutlamalar başlıyor. Anonsla durum izah edilmeye çalışılıyor. Futbolcular ve hakem saha kenarında. Hakemin futbolculara birlikte saha kenarında değil, sahadan ayrılıp güvenli alanlarında olması gerekirdi.
Antalyaspor sahadan çekilmedi. Nuri Şahin ve ekibi, Antalyaspor yöneticileriyle birlikte aldıkları karar gereği sahaya geri döndüler.
Seyircilerin durdurduğu maç yeniden başladıktan 2 dakika sonra sona eriyor. Bu defa daha da fazla seyirci kutlamalar için sahaya giriyor. Futbolcular yine kalabalık arasında kalıyor. Soyunma odasına dönen kalecimiz ve bazı futbolcularımız tartaklanıyor. Hadi birincisinde olmadı, hala neden önlem alınamaz?
İster istemez bazı sorular aklımıza geliyor. Yaşananları kendi açımızdan değerlendiriyoruz. Antalyaspor sahaya geri dönmeseydi, bırakalım şampiyonluğu, şu an herkes bu maçın ne olacağını konuşuyor olacaktı. Hükmen mağlubiyet olacak mı olmayacak mı tartışmalarının gölgesinde futbolumuz kötü bir algının içinde kalacaktı.
Peki, en kötü senaryoyu konuşalım. Bakanlarımızın, milletvekillerimizin gözleri önünde ya futbolcuların birisine bir şey olsaydı! Yaralanma, öldürme, linç ve benzeri kötü olayların birisi gerçekleşseydi, futbolumuz adına kara bir geceden bahsedecektik. Futbol ile keyiflenen bir şehrimiz adına kötü olaylar yıllarca unutulmayacaktı.
Bu arada Boffin ve birkaç futbolcunun tartaklandığını unutmamamız gerekiyor.
Bundan daha kötüsü yaşanamazdı, yaşananlarda önemli bir sorun yok demeyelim lütfen. Antalyaspor’un kendi sahasına oynadığı bütün maçlara giden birisi olarak söylüyorum: Resmi ve özel güvelik görevlileri görevlerinin başında, “stadyuma yabancı bir madde sokulamaz” demeyelim lütfen.
Üst aramalarının nasıl yapıldığını, kötü niyetlilerin istediklerini yapabileceklerini görebileceğimizi lütfen fark edin. Stadyumdaki spor güvenliği ile ilgili sık sık yaşadığımız bazı örnekleri verelim ki Trabzon’da yaşananların nasıl olduğunu anlayalım.
Maç başlamadan; çirkin ve kötü tezahürat yapılması, herkesin kendi yerinde oturması gerektiğiyle ilgili uzun bir yazı okunuyor. En yakın güvenlik görevlisine de başvurmamız isteniyor.
Kombinemin olduğu koltuğun hemen önünde spor güvenliği üniformasıyla bir polisimiz oturuyor. Hemen karşısında özel güvenlik yer alıyor. Koridor boyunca da bu güvenlik görevlileri yer alıyor. Tribünlerin hemen alt tarafında kameralı güvenlik görevlileri bulunuyor ve her daim kayıt tutuyorlar.
Etrafımızda kötü tezahürat, tartışma yaşandığında güvenlik görevlileri amirleri gelene kadar bizimle beraber izliyorlar. Başkasının yerine oturanlar ile koltuk sahibi olanlar kendileri tartışa tartışa çözüm buluyor. Kamera çekmesine rağmen zaman zaman birkaç kişinin kötü bağrışından dolayı bir sonraki hafta kombineler kilitleniyor.
Seyircilerle beraber kötü olayları izleyen ya da cep telefonu ile oynayan güvenlik görevlilerinin Trabzon’da da olmaları düşünülemez bir durum değil. Aksi olaydı binlerce insan bir anda sahaya giremezdi. Antalyaspor seyircisi bugüne kadar kötü olayları yaşatmadı. Çünkü Antalyaspor seyircisi centilmendir.
Tribünlerde bulunan özel ve resmi güvenlik görevlileri her maçta yaşanan olumsuzlukları not etseler, güvenle maç izleriz. Sorun çıkmadan önlemin yolu, tedbir almaktır.
Antalyalıları 9 Mayıs Pazartesi saat 20.30’da Antalyaspor-Konyaspor maçına davet ediyorum. Sahip çıkılmayı hak ediyorlar. 30 bin kişi ile Nuri Şahin ve ekibini ayakta alkışlayarak maça başlatmalıyız. Nuri Hoca’ya güvenelim. Futbolumuz adına tarihe güzel notlar düşüyor.