Bu yıl Ağustos ayında ülkemizin üzerinde kara basanlar cirit atıyor. Orman yangınları en can sıkıcılarından birisi. Manavgat’ın o güzel ormanları yandı. Ormanlara yakın yerleşim yerlerinde evler, seralar, iş yerleri, büyüğünden küçüğüne kadar birçok canlıya yazık oldu.
Ardından Marmaris’in o enfes güzellikte ormanları yok oldu. Derken ardı ardına yangın haberleri resmen ciğerlerimizi dağladı. Adana’da Kozan’daki ormanlar yanarken bir yandan da Osmaniye’de başladı.
Milas’taki yangın termik santralin içine kadar girdi. Yetmedi, Çanakkale de yandı. Kaş’ta da yangınlar başladı. Bu hafta, Salı günü de Kaz Dağlarındaki yangınlar canımızı sıktı.
Orman yangınları sadece Türkiye’de mi? Elbette hayır. Yunanistan, İtalya, Rusya, ABD ve dünyanın daha birçok yerinde ormanlar kül oldu. Hala söndürülemeyenler var. Yani yangınlar küresel boyutta.
Şahsen orman yangınlarının bilerek belli amaçlar için çıkarıldığını düşünüyorum. Otel yapmak için, birilerine peşkeş çekmek için olamaz. Yanan yerler incelendiği zaman, oralara bina, otel falan yapılamaz. Akseki’nin, Gündoğmuş’un nüfusu 2500-3500 arasında. Kim, hangi otel için bunu yakar?
Her ne kadar birileri tarafından yangınlar organize edilmiş olsa da Devletimiz önlem almak zorundadır. Ormanlar akciğerlerimiz gibidir.
Peki, bizler akciğerlerimiz için gerekli ve yeterli önlemler alıyor muyuz?
12 Ağustos’ta Antalya’dan yola çıkarak Marmaris’e doğru küçük bir tatil molası vermek istedik. Gördüklerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yolumuza çok ilerlemeden, Düzlerçamı ormanının biraz içerisine girmiş panelvan tipi bir arabayı gördük. Malum, bu süreçte Ağustos ayı sonuna kadar orman alanlarına girmek yasak.
Bir çam ağacı dibinde oturan kişileri görünce 112’yi aramak istedim. Bu arabadan bahsedince hemen 155 Polis İmdat bağlandı. Konuşmamız kısaca şöyle:
-“Güver Uçurumu kavşağını geçtikten hemen sonra, sağ tarafta ormana girmiş bir araç ve bazı kişiler var. Kontrol edilirse iyi olur.”
-Alanya’ya mı gidiyorsunuz?
-Hayır, Korkuteli…
-Gü-ver U-çu-ru-mu-nu ge-çin-ce… şeklinde devam ediyor telefondaki memur arkadaş.
Heceleyerek bilgisayara aktarılıyor. Biz ise Termessos Kavşağına vardık bile. Diyorum ki birazdan dağların arasına girince telefon kesilebilir. Cevap, yeni bir sistem deneniyor, kesilirse ihbar düşer. Bu konuşmanın yorumunu yetkililere bırakıyorum.
Orman alanlarına girmek yasak. Orman alanlarına giren bütün yollar ise açık. Bu yollardan yerleşim yerlerine gidilebilir. Yolu neden teke düşürmüyoruz? Neden bütün girişler açık?
Marmaris’e kadar orman alanlarına gözlemlemeye çalıştım. Yerleşim yerleri ve yol kenarlarında orman alanlarına giriş çıkış konusunda bana göre yeterli önlem alınmadığını söyleyebilirim.
Seydikemer, Fethiye, Göcek, Marmaris, Datça, Gökova…
Marmaris’te kalacağımız otele yaklaşınca yangınlardan birisinin başlama yerine yakın olduğumuzu anladık. Oteller, pansiyonlar, özel konutlar hep ormanın yanında. Ormana giriş-çıkışlar konusunda engelleme yok.
Resimden yangının başlama noktasını da görebilirsiniz. Basına çıkan haberlerden 2 çocuğun kitap yakarken yangını başlattığını okumuştuk. Böyle çok küçük bir ihmalde sebep olabilir, kasten birisi de sebep olabilir.
Yanan alanlarda düzenleme çalışması için yol açılıyordu. Birkaç kişi ile konuşma fırsatım oldu. Gerçekten çocuk mu başlattı diye sordum. Duyumlarını aktardılar. Helikopter havalanınca 3-4 yerde daha yangın olduğunu görmüş. Doğru mu ve nasıl başlamış olabilir?
Yangın için günümüzde illaki kibrite veya çakmağa ihtiyaç duyulmaz. Lazer ışınları ile başlatılamaz mı? O zaman ormanlara giriş çıkışları iyi denetlememiz gerekiyor.
Bize düşen en katı şekilde önlem almak.