Geçtiğimiz hafta sonu televizyon kanalları arasında gezinirken CNN Türk’te bir tarım programına rast geldim. Konu tarım olunca ister istemez dikkat kesiliyoruz.
Programda işlenen konu topraksız tarım ile ilgiliydi. Program İzmir’in Dikili ilçesinde bulunan bir topraksız tarım tesisinde hazırlanmış.
Öncelikle topraksız tarım nedir, buna değinelim.
Bitkilerin toprak yerine değişik substratlar ya da su desteği ile yetiştirilmesine topraksız tarım diyoruz. Yani bitki kökleri bir substrat ya da su içerisinde bulunuyor. Topraksız tarımı kısaca substrat kültüründe ve su kültüründe yapılmasına göre iki şekilde sınıflandırabiliriz. Substrat kültüründe de genellikle perlit, Hindistan cevizi kompostu ve kaya yünü kullanılır.
Yukarıda bahsettiğim programdaki topraksız tarım yetiştiriciliğinde substrat kültürü olarak cocopeat (Hindistan cevizi kompostu) kullanılıyor.
Program akışı içerisinde tesiste çalışan farklı sorumlulara söz veriliyor. Fizik ve mekatronik mezunları yanında ziraat mühendisi de var.
Programda tesisin güzelliğinden, domates yetiştirildiğindeki verimden, otomasyondan, kaliteden bol bol bahsediliyor.
Dikili’de yapılan bu yetiştiriciliği kolaylaştıran ise jeotermal enerji. Yeraltından çıkan sıcak suyun etkisiyle büyük alanlarda topraksız seracılık yapma fırsatı doğuyor ve hızla da yaygınlaşıyor.
Programı hazırlayan sunucu röportajın bir yerinde “bu ürünler aynı zamanda da organik değil mi” diyor.
Fizikçi çalışanımız “evet” diyerek konuşmasına hızla devam ediyor.
-Burada pestisit kullanmıyoruz.
-Hormon yok, bombus arısı ile meyveleri elde ediyoruz.
-Aslında bu ürünler organiktir.
-Organik olması için sadece sertifika eksiğimiz var. Maliyeti fazla olduğu için sertifika almıyoruz.
-Bu işi yapanlar bunun için sertifika almıyorlar.
Sunucu keşke ziraat mühendisi çalışana bu soruyu sorsaydı diye içimden geçmedi değil. Bari aldığı dersi hatırlardı. Ayrıca programın yararlı mı zararlı mı olduğunu düşünmeden edemedim.
Öncelikle ülkemizde organik tarım faaliyetleri “ORGANİK TARIMIN ESASLARI VE UYGULANMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK” ile sürdürülmektedir.
Bu Yönetmeliğin 2. Bölümü’nde “Organik bitkisel üretim kuralları” başlığı altında (8. madde) aynen şu ifade bulunuyor:
e) Organik tarımda, topraksız tarıma izin verilmez.
YANİ FİZİKÇİ SORUMLUNUN SÖYLEMİŞ OLDUĞU İFADE KÜLLİYEN DOĞRU DEĞİL. TOPRAKSIZ ORGANİK TARIM OLAMAZ. YÖNETMELİK YASAKLIYOR.
Ayrıca topraksız tarımda pestisit kullanımı vardır. Daha az mıdır? Evet kontrollü koşullar nedeniyle daha az kullanılır.
Arı ile meyve elde edilmesi tam olarak organik olduğunu göstermez.
Bunlara ilaveten topraksız tarımda kullanılan gübrelerin tamamına yakını sentetik gübrelerdir.
Organik tarımda sentetik (kimyasal) gübre, ilaç, hormon, GDO’lu girdi vb. her şey yasaktır.
Topraksız tarım koşullarında daha az kimyasal girdi kullanımı ile iyi tarım uygulamaları sertifikası alınabilir. Ancak organik tarım sertifikası alınamaz. Yönetmelik yasaklıyor.
Unutmayalım, yanlış bilgi yanlış algı olarak kalır. Bu tür ifadelerin kullanımında dikkatli olunmalıdır.
Türkiye’de en çok bilindiği düşünülerek konuşulan iki konu futbol ve tarımdır. İkisinin de hali ortadadır.