Tarımsal üretimin günümüz koşullarında devam ettirilebilmesi pestisitlere bağlıdır desek abartmış olmayız. Çünkü bitkilerin, meyvelerin, sebzelerin yetiştirilebilmesi ve hasat aşamasına ulaşarak pazarlanabilmesi için ihtiyaç duyulan en önemli girdilerdendir.
Peki pestisit nedir?
Tarım ürünlerinin sağlıklı şekilde yetiştirilebilmesi için hastalıklara, zararlılara ve yabancı otlara karşı kullanılan kimyasal ilaçların hepsine pestisit diyoruz.
Buradaki kastımızın da kimyasal içerikli olanlar olduğunu vurgulayalım. Ayrıca biyopestisitlerin kullanımının da günden güne yaygınlaşmaya başladığının altını çizmek isterim ve artmasını dilerim.
Türkiye’de kullanılan tarım ilaçlarının miktarı her geçen yıl aratarak devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 2006 yılında 7628 ton olan insektisit miktarı 12326 tona ulaşmıştır.
Fungust kullanımı yıldan yıla değişmekle beraber 2006 yılında 19900 ton iken hemen hemen aynı değerlerde kalmıştır ve 19614 ton olmuştur.
En fazla artan pestisitlerden birisi de herbisittir. 2006 yılında 6956 ton iken 2023 yılında 15509 tona ulaşmıştır.
Kırmızı örümceklere karşı kullanılan akarisitler 902 tondan 3104 tona çıkmış durumdadır.
Rodentisit+Mollussisit grubu da bazı yıllar azalıp bazı yıllar artmıştır. 2023 yılında bunun miktarı 297 ton olarak gerçekleşmiştir.
Pestisit kullanımı açıklanırken diğerleri diye bir gruplama yapılmıştır. Bu grup içerisinde bitki aktivatörleri, bitki gelişim düzenleyiciler, böcek cezbediciler, fumigantlar ve nematisitler vardır. Bu gruptaki kullanım 2006 yılında 9987 tondan 6916 tona düşmüştür.
Toplam pestisit kullanımı ise 2023 yılında yaklaşık 57766 ton olarak gerçekleşmiştir.
Ülkemizden ihraç edilen yaş sebze-meyve ürünleri pestisit kalıntısı nedeniyle gümrüklerden iade ediliyor. Kalıntıya neden olanlar genellikle insektisitler ve akarisitler.
“Pestisit kalıntısı problemlerinden kurtulamayacak mıyız?” başlıklı önceki bir yazımda da ifade etmeye çalıştığım gibi bu tatsız konu, neredeyse ülkemizin kaderi haline gelmiş. Ancak bu konuya hem ülke itibarı hem de sağlık açısından çözüm bulunması gerekiyor.
Pestisit kullanımının artmasından ziyade artma nedenleri üzerinde durmalıyız.
Bilinçsiz bir kullanımdan dolayı mı artıyor, yoksa pestisitlerin içerdiği aktif maddelerin etkisizleşmesinden mi kaynaklanıyor?
Ve aktif maddeler firma kusurlarından dolayı mı etkisiz yoksa kullanılan aktif madde azaltıldığından mı?
Bu konu; hem üreticiyi, hem bu işin ticaretini yapan başta zirai ilaç ve gübre bayilerini, ihracatçıyı ve nihayetinde tüketicileri olumsuz etkiliyor.
Yani çözüm bulmalıyız…