Geçtiğimiz hafta, domates örneğiyle sebzelerin toptancı halinden marketlere ulaşma yolculuğundaki maliyetler ortaya konuldu. Bu konuda yapılan haberleri okuduk. Tarladan 4.5 TL’ye alınan domates, İstanbul’da markette 9.5 TL’ye ulaşmıştı.
Markete ulaşana kadar fiyat yaklaşık %100 artıyor. Bu ciddi bir artış. Fiyatlar domates tiplerine göre de değişiklik gösteriyor. Bazı dönemlerde artış oranları çok daha fazla olabiliyor. Örnekleme toptancı hallerine giriş çıkışlara göre bir kg domates fiyatı üzerinden yapılmış.
Bir önceki yazımda toptancı hallerine girmeden alınan, marketlerde ve pazarlarda satılan sebze-meyve fiyatlarından bahsetmiştim. Altını tekrar çizelim. Oralarda da denetim yok. Ve daha ucuz olması gerekirken daha da yüksek fiyatlara satılabiliyor.
Geçtiğimiz yıl yüksek sebze fiyatları karşısında tanzim satışlarla fiyatlar aşağıya çekilmeye çalışılmıştı. Yine tanzim satışlardan bahsedilmeye başlandı. Ayrıca 9.5 TL’ye ulaşan domates fiyatı muhtemelen kış dönemine doğru daha da yükselecek. Maliyetlere pek bir şey yapılamayacak gibi duruyor.
Bu durumda fiyatlar düşürülmek istenirse üretici fiyatları mı düşürülecek? İşte burada üretici maliyetlerinin hesaplanması gerekiyor. Gelin kabaca bir kg domatesin maliyetini bulmaya çalışalım. Geleneksel olarak bildiğimiz tane domates üzerinden hesaplama yapalım.
Üreticinin kendi serasında bir dekar alana 2800 bitki dikeceği örneğinden gidelim. Aşılı fide kullanılmasın, yaygın yetiştirilen çeşitlerden birisi olsun. Fide fiyatları çeşitlere, aşılı olma durumuna ve aşının ne olduğuna göre değişebiliyor. Aşısız fide ücreti 1,5-2 TL arasında. Aşılı olursa 3-4 TL arasından alınabiliyor. Dekara gübre ve ilaç fiyatını geçtiğimiz yıla göre yazacağız. Burada kalem kalem belirtilmesi halinde yer sorunu oluşacak. İşçilik eklemeyelim. Çok küçük masrafları da ilave etmeyelim.
Solarizasyon : 700 Sera kiralama : 7500
Solarizasyon : 700
Toprak ilaçlama : 400 Toprak ilaçlama : 400
Toprak işleme : 300 Toprak işleme : 300
Fide maliyeti : 2800x1,6=4480 Fide maliyeti : 4480
Gübre-ilaç : 10000 Gübre- İlaç : 10000
İp vb. küçük ihtiyaçlar: 1000 İp vb.küçük ihtiyaçlar: 1000
Bombus arısı : 180 Bombus arısı : 180
Toplam : 17060 TL Toplam : 24560 TL
Bir dekar alandan güzlük yetiştiricilik için bitki başına ortalama 3-4 kg arasında ürün alınabiliyor. 2800x3.5= 9800 kg domates verimi alınabilir. Bu durumda Güz dönemi için 1 kg domatesin maliyeti 1.74 TL oluyor.
Üreticiler bu yıl sera kiralaması için yıllık 10000-20000 TL arasında ödeme yaptılar. Güzlük için bunun yarısını alırsak 1 kg domatesin maliyeti 2,51 TL’ye çıkıyor.
Üreticimiz aşılı fide kullanırsa ve kendi yerinde üretim yaparsa 1 kg domatesin maliyeti 2,14 TL’ye ulaşıyor. Kiralama usulü yapacak olursa maliyet 2,91 TL oluyor.
Bir üreticimizin yıl boyunca elde edeceği gelirin aylık karşılığının en azından bir asgari ücret olması gerektiğini düşünürsek maliyetin üzerine 2 TL fiyat farkıyla satması gerektiğini görüyoruz. Bu durumda en düşük olsa olsa 3.74 TL olabilir. Yani hali hazırdaki tarladan çıkış fiyatlarının altına inilmesi durumunda kayıp üreticiden olacaktır.
Günümüz koşullarında dört kişilik bir ailenin kendi geçimini sağlaması, çoluk çocuk okutabilmesi için 3 dekarlık bir serada üretim yapması bile yetmiyor. Üretim alanının arttırılması gerekiyor. Bu da yukarıdaki maliyetlere eklemediğimiz başta işçilik olmak üzere yeni masrafları gerektiriyor. Üreticiler şuanda kazanıyorlar. Çünkü bir dekardan büyük alanlarda üretiyorlar. Aile bireyleri kendi işçiliklerini kendileri yapıyorlar. Fiyatlar düştüğünde kalitesi ürün kullanıyorlar. İşçilik giderlerini yardımlaşma ile çözüyorlar.
Tüketiciye ulaşan sebze-meyve fiyatlarının düşmesini istiyorsak, tarım sektörünün her aşamasının denetlenmesi gerekiyor. Sondan başlayarak yapılan bir denetim çok işe yaramayacaktır. Denetime üretim aşamasından başlanmalıdır. Çiftçinin girdi fiyatları çok çok yüksek.
LÜTFEN GİRDİLER DÜŞÜRÜLMEDEN, ÜRETİCİNİN MALİYETİ DÜŞÜRÜLMEDEN SATIŞ FİYATLARINA DARBE VURMAYALIM. Eğer çiftçi kazanamaz ise üretmez. Üretmez ise köyler, kasabalar boşalır. Şehirlere göçlerin önüne geçemeyiz.
Gençlerimizi tarımdan çekip, şikayet ettiğimiz 5’li marketlere reyon görevlisi olması için yönlendirmeyelim. Eğer köylüyü toprağında tutamazsak, Toroslarda yörük çadırı arayacağımız günler yakın olacaktır.