Türkiye’nin konuştuğu yeni gündem Yenidoğan Çetesi. Bu çete ismini yeni doğan çocukları öldüren kişilerden alıyor. Bu kişiler bir çete oluşturmuşlar ve menfaat karşılığı yeni doğan bebekleri katlediyorlar.
Şimdilik yapılan açıklamalara göre 47 şüpheli 22 tutuklu bilgisi veriliyor. Böyle bir iş için çok az sayı. 10 hastane kapatılıyor, lisanslar iptal ediliyor. Bana göre diğer şehirlerdeki hastanelere de dikkat edilmeli.
Soruşturmanın 2023 yılındaki bir CİMER şikayetiyle başladığı biliniyor.
Acil servislere ihtiyaç duyan bebekleri acil servisten yoğun bakıma kaldırıyorlar. İyileşmesi gereken bebekler ölüyor ya da sakat kalıyor.
Olay tam bir çete işi. Önceden hastaneler ayarlanmış, 112 Acil Çağrı Merkezine ihtiyaç duyan bebekleri ölmesin diye ölmek üzere bu hastanelere götürmüşler.
Çocuklar ne için öldürülmüş? 8-10 bin lira kadar para için. SGK’dan para tırtıklamak için. SGK da hiç iz sürmemiş…
Yenidoğan Çetesi’nin lideri ise Fırat Sarı. Kendisi PKK’lı olmaktan hapse düşüyor, topluma kazandırmak amacıyla serbest kalıyor. PKK’lı olmasına rağmen doktor oluyor. Sonra da bebekleri öldürüyor.
Dağda olsa asker, köylü, çoluk çocuk öldürecek, hırsızlık, gasp yapacak. Şehirde olunca öldürmeye devam ediyor.
Türkiye’de demokrasi yok diyenlere duyurulur. PKK’lılar özenle doktor yapılır ve çocuk öldürünce “yanlış yaptık” denir.
Fırat Sarı PKK’lı yapar diyelim, diğer çete üyelerine ne diyeceğiz. İnsan insan gibi değilse, ne fark ediyor ki?
Yenidoğan Çetesi’ni çökerten ise yiğit bir Türk evladı. Adı Yavuz Engin. Resimleri boy boy paylaşılmaya devam ediyor.
Bazıları samimiyet göstergesi olarak bunu yapıyor. Kötü niyetlilerin varlığını, hedef göstermek için paylaşımlarını ise devletimiz takip etmelidir.
Bu savcımız makamında alenen tehdit ediliyor. Sadece kendi canı ile de değil. Eşi, çocuğu, anası, babası, aile fertleri, yakınları ölümle tehdit ediliyor.
Savcımız ne yapıyor: Çeteyi çökertiyor.
Savcımızın şu ifadesi ne kadar değerli: “2 bin 400 yıllık Türk devlet geleneğine kafa tutanlar pişman olacaklar ve bizimle hiç tanışmamış olmayı dileyeceklerdir. Bana destek sunanlar ve sunmayanlar daima hafızamda olacaktır.”
Bu ifadeler hainlerin korkulu rüyasıdır. Bu savcının önü açılmalı ve nereye ulaşırsa ulaşsın çeteye yardım ve yataklık yapanlar sökülüp atılmalıdır. Savcı ve ailesi iyi korunmalıdır.
Bana göre Yenidoğan Çetesi’nin amacı sadece 8-10 bin liraya ya da fazlası olamaz. Çocuk ölümlerinin ardı arkası iyi araştırılmalıdır.
Kaçırılan çocuklar var mı? Kayıp çocuklar ile bağlantıları var mı? Kamu hastanelerinden ölüm hastanelerine sevkler yapıldı mı? Yapıldı ise oralarda çalışanlar acilen derdest edilmelidir.
Türkiye’nin çetelerden temizlenmesi gerekiyor. Doğru bilgiler üzerinden yapılan operasyonların Türkiye’mize saldırı amacı taşımasının önüne geçilmelidir. Bunun da yolu her pisliğin hızla aydınlatılmasıdır.
Sağlık üzerinden yapılan kötülükler sadece çocuk ölümleri olamaz. Daha büyük yaşlardaki yoğun bakımlar, entübe durumları incelenmelidir. Bunun yaygın olduğunu unutmayalım.
Sağlık sektörüne sağlam bir DENETİM gerekiyor. Muayenesinden ameliyatına, fiyatlandırmasına, vergi kaçakçılığına kadar.
Yenidoğan Çetesi için Türk Tabipler Birliği hangi açıklamayı yaptı? Açıklama yok. Neden? TBB Başkanı nasıl seçildi? Fincancı’ya oy verenler arasında başka PKK’lı var mı?
Sahi Fethiye’den güneşlenme vergisi söylemleri ile vatandaşları devletimizden soğutmak yerine milyona varan ameliyat ücretleri hiç aklınıza gelmiyor mu?
Uyuşturucu bağımlılığı her yerde…
Eğitimin durumu, eğitimdeki özel kurumlar ortada…
Tarım sektörünün itibar kaybı…
Marketlerin keyfe keder fiyatlandırması…
Devletimizi yıpratmak ve parçalamak için aç köpekler fırsat kolluyor. Yetkililerimizin kim/kimler, özel ya da devlet kurumları ayırt etmeksizin herkese hak ettiği cezayı doğru şekilde hızlıca vermesi, Türkiye Yüzyılına götürecektir.
İnşallah Yenidoğan Çetesi Çetelerden Temizlenmeye Vesile Olsun.