Antalya’nın etkili STK’larından Kent ve Medeniyet Derneği – Liman Derneği – Kutup Yıldızı’nın ortaklaşa düzenlediği Aralık ayı toplantısında Tarihçi-Yazar (Anadolu Platformu Yönetim Kurulu Üyesi) Hüseyin Özhasar’ı dinleme fırsatımız oldu.
“Dünden yarına bugünü” konuşan Özhasar, tespitleriyle geceye damga vurdu. Sık sık konuşmasında Kut’ül Amare’ye atıfta bulunan yazarla bu meseleyi konuşma fırsatı bulamayınca bugün buradan paylaşmak nasip oldu.
Unutulan, unutturulan! bugün tıpkı Çanakkale gibi diline, ırkına, memleketine bakılmaksızın Müslüman Osmanlı ordusunun Irak'ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı kazandığı büyük bir zaferdir.
Kutul Amare'de 13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 general 481 subay esir alınıyor ve 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürülüyordu. İngilizlerin müttefiki olan tüm ülkeler ve tabi İngilizler bu zafer karşısında şaşkınlık gösteriyordu.
Büyük kuvvetlerle Çanakkale'ye saldıran İngilizler, aynı tarihlerde de diğer Osmanlı topraklarında adım adım ilerliyorlardı. Çanakkale yenilgisinden sonra ağırlıklı olarak Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Irak Cephelerine kuvvet kaydıran İngilizler bölgenin kalbi Bağdat'ı ele geçirmek istiyorlardı.
Osmanlı ordusu Kut'ül Amare'de İngilizleri tam manasıyla kuşatmış ve bir çember içine almışlardı.
10 Mart 1916 günü zor durumda bulunan İngiliz birliklerine, Halil Paşa, tarafından teslim olma önerisi verildi. İngilizler buna olumlu cevap vermedi. İngilizler 6 Nisan günü büyük bir saldırıya geçerek yarma harekâtına giriştiler, ancak başarılı olamadılar ve çok büyük kayıplar verdiler.
9 Nisan günü İngiliz Generali Tawshend'e, Kut'ül Amare Kahramanı Halil Paşa'nın "teslim ol" çağrısı gitti. General buna, "Türkler, muharebe sahasında daima iyi asker ve necip insandırlar; fakat ben henüz teslim olmayı düşünmüyorum" cevabını verdi.
22 Nisan günü İngiliz birlikleri General Tawshend komutasında 5 bin kişilik bir birlikle hücuma geçtiler. Bundan da sonuç alamadılar. 3 bin ölü vererek geri çekildiler. Arada Hali Paşa'ya rüşvet teklif ederek kuşatmanın kaldırılmasını istediler.
Hali Paşa da bu tarihî teklife şu anlamlı cevabı verdi: "Baltacı devirleri geride kaldı!"
29 Nisan günü İngilizler, Osmanlı ordusuna teslim oldular. Bu tarihi zafer üzerine Altıncı Ordu Komutanı Mirliva Halil Paşa, ordusuna şu mesajı çekiyordu:
Allah'ın azametine bakınız ki, bin beş yüz senelik İngiliz Devleti'nin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden Cihan harbi böyle parlak bir vaka daha göstermemiştir.
"Bugüne 'Kut Bayramı' namını veriyorum."
Bu zafer Avrupa'yı tam manasıyla şok etti. Bütün gazeteler Osmanlının zaferini yazmak zorunda kalırken, İngilizler için de "Çanakkale'den sonra en büyük hezimete uğradı" değerlendirmesini yaptılar.
Sonuç olarak; Kutü'l-Ammare Muharebesi; Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Ordusu'nun zor şartlar ve imkânsızlıklar içerisinde, Çanakkale'den sonra İngilizlere karşı kazandığı ve bir tümeni bütün personeli ile birlikte esir aldığı eşsiz bir zaferdir.