Covid salgını sonrası Antalya Havalimanında PCR testi hizmeti için; Antalya İl Sağlık Müdürlüğü cihazları ve personelleri ile sistemi kurup çalışırken ve kuruma büyük mali getiri sağlarken; bu iş basit bir protokol ile neden özel bir hastaneye devredildi? Bunu Bakanlık mı istedi yoksa tamamen İl Sağlık Müdürlüğünün kararı mıydı? Bu devir işinden haksız kazanç elde eden bir kamu görevlisi var mıdır?
Genel sekreterlik zamanında en fazla 150 personel ile tüm Antalya’nın kamu sağlık işleri yönetilir iken bugün İl Sağlık Müdürlüğünde neden yaklaşık 700 personel çalışmaktadır? Bunlardan kaçı hemşire ve sağlık memurudur? Emsalleri hastanelerin acillerinde yoğun bakım ünitelerinde, servislerde ter döken bu hemşire ve sağlık memurları neden masa başı işte çalışmaktadır? Hastanede/sahada olması gereken bu personellerin neden Müdürlükte masa başında çalıştığıyla ilgili Personel Hizmetleri Başkanınızın düşüncesi nedir?
Devletimiz, neredeyse Antalya’nın bütün ilçelerine yeni hastane binaları yapmış iken; bu yeni hastaneler efektif çalıştırılabilmekte midir? Bu yeni hastanelerde yeterli hekim var mıdır? Yoksa adaletli personel dağılımı yapılmadığı ve bu yeni hastanelerde hekim sıkıntısı olduğundan, vatandaşımız çaresizlikten yine Antalya merkezdeki hastanelere mi yoğunlaşmaktadır?
Dünyanın cennet kenti Antalya’nın tam ortasında faaliyet gösteren ve yıllar önce yıkım kararı verilen Atatürk Devlet Hastanesi ile ilgili hangi somut çalışma yapılmıştır? Bu hastane personellerinin, her gün yıkım kararı olan bir iş yerinde çalışmak zorunda olması bu işle ilgili başkanları hiç rahatsız etmemekte midir?
Yetkili Sağlık Sendikasının 3 İl Başkan Yardımcısından; birisi Atatürk Devlet Hastanesinde Müdür, diğer ikisi Eğitim Araştırma ve Kepez Hastanelerinde müdür yardımcılığı yapmaları ne kadar objektiftir? Bu sözleşmeli yöneticiler, kendi sendikasından olmayan personellere karşı ne kadar adildirler? Hastane çalışanları Covid ile boğuşurken, bu yöneticilerin haftada bir gün nasıl sendika izni bahanesi ile yöneticisi oldukları hastanede olmamaları normal midir? Mutlaka yasalarda bir boşluğu yakalanan bu uygulamanın, ahlaki ve vicdani boyutu yok mudur?
Aynı zamanda yetkili Sağlık Sendikası İl Başkanının da eşi olan Saymanlık Muhasebe Müdürü; bu iş için gerekli olan “Daha önce 2-3 yıl muhasebe ile ilgili bir birimde çalışma şartını” taşımakta mıdır? “Döner Sermayeli İşletmeler ve Muhasebe Yönetmeliği.“ Ve yine, “Muhasebe Yetkililerinin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ve Bakanlığın “Muhasebe Yetkilisi Bildirimi”, “Sertifika Yeterlilik” şartlarına göre Maliye Bakanlığı/Sağlık Bakanlığı, ilgili birimlerde en az 2 yıl tecrübe şartı aranmasına karşın, hiçbir tecrübesi olmayan, memur sendikası Başkanı’nın eşi vasfı ile muhasebe yetkilisi, sayman koltuğuna atama gerçekleşmiştir.
Aylık zorunlu (maaş vb.) ödeme hariç, 100 milyon TL’ye yaklaşan ödeme gerçekleştiren Saymanlıktaki o koltuk için birileri neden, haddinden fazla ısrarcı olmuştur. Bu ısrar niçindir? Neden bu kadar çaba sarf edilmiş, formüller geliştirilmiş, olmazlar olur hale getirilmiştir.. Kim veya kimler için? Şu anda TDMS ödemelerinde her şey şeffaf mıdır? Firmalara yapılan ödemeler denetlenmekte midir? Burada birilerine ayrımcılık yapılmakta mıdır? Zira ödemeler dengesi 15 aya çıkmış olan bir kurumda parasını tahsil etmek isteyen firma ile, ilgili birimden birileri arasında bir çıkar-menfaat oluşmamasına özen gösterme ve kurumlara gölge düşürmeme adına, görevi ifa edenlerin denetlenebilirliği, devlet, millet adına çok büyük bir önem arz etmektedir….
Geçen yazımızda belirttiğimiz 2021/19428 soruşturma numarası ile savcılık kayıtlarına geçen 2016-2020 yılları arasında Sağlık İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen yapım ve tadilat işi ihalelerine ait suç duyurusu ile ilgili neden iki başkan hala suskun? Savcılığa verilen suç duyurusu dosyasından başka yapım ve tadilat ihaleleri ile ilgili başka şaibeli dosya var mı? Konu ile ilgili soruşturma yapan ve Ünal Bey istifa etmeden bir gün önce Ankara’ya dönen kurum müfettişinin raporu ortaya çıktı mı?
Halen görevde olan ve Ünal beyin önceki dönem özel kalemi yeni dönemde Başkan Yardımcısı’nın mal varlığına bakıldı mı? Üzerinde varsa kaydı bulunan gayrimenkuller, geliri ile orantılı mı? Yakın bir zamanda son birkaç ayda alım, satım, devir, gerçekleşmiş midir?…
Sağlık Müdürlüğünde son 15 yılda kesin kabulü yapılmamış onlarca yapım işi dosyasının; (4735 sayılı kanunun 13) a maddesini açıkça ihlal ederek, kesin kabul komisyonu görevlendirmesi yapmadan ve dolayısıyla kesin kabul tutanağı onaylanmadan, yapılan işlerin yerine gidilmeden, masaüstü teknik rapor düzenlenmesi suretiyle teminat iadeleri yapıldığı ve dosyaların kapatıldığı doğru mudur? Konu ile ilgili iki başkanın açıklaması nedir?
İmar barışı kapsamında, bünyesinde ruhsatsız olun, bu kapsamında yapı kayıt belgesi alınması gereken hastane binaları olduğu halde koskoca bir kurumun başvuru yapmayı unutması görülmüş müdür.. Ve başvuru süresi bittikten sonra 2020 yılının Mart ayında tüm hastanelere “imar barışı kapsamında ruhsatsız binalar için gerekli işlemlerin yapılması” diye şaka gibi bir resmi yazı gönderildiği doğru mudur? Bu aymazlığın sonucunda şu an bazı hastanelerin ruhsatsız ve yapı kayıt belgesiz olarak kaçak yapı durumuna düşmesinden sorumlu olarak o dönemki Destek Hizmetleri Başkanı hakkında bir soruşturma açılmış mıdır?
Sayın Müdürüm. Yukarıda yazılı soruların muhatabı asla siz değilsiniz. Ancak Antalya Kamu Sağlık Hizmetlerinde şeffaf, adaletli bir hizmet sağlamak istiyorsanız, gelmiş olduğunuz makam ve kurumunuzla ilgili şehrimizde ayyuka çıkmış bu iddiaları artık bir açıklığa kavuşturmanızı bekliyoruz.
İddialara konu işlerin asıl sorumlusu Ünal Bey istifa etti ama, beraber çalıştığı çekirdek kadro halen görev başında ve yetkili olarak imza atmaya devam ediyor. Acizane tavsiyemiz, bu iddialarla ilgili sadece alt kadronuzun açıklamaları ile yetinmemeniz ve konu ile ilgili tarafsız uzmanlara veya kurum müfettişlerine inceleme, soruşturma yaptırmanız. Adaletin eksiksiz olarak tecelli etmesi için de haklarında şaibe iddiası olan söz konusu yöneticilerin, inceleme ve soruşturma tamamlanıncaya kadar imza ve yetkilerinin askıya alınması da soruşturmanın selameti açısından devlet geleneğimizdir. Çünkü bahse konu iddialarla ilgili belge ve dosyalar hali hazırda bu yöneticilerin kontrolü altındadır. Eğer ilgili yöneticiler, söz konusu iddialardan aklanırsa, bunu köşemizden duyurmayı da borç biliriz.
Saygılarımızla. Selam ve Muhabbetle…
Araç ihalesini neresinden tutarsan elinde kalır. Depolar boş alınıp dolu teslim edilmesi her üç ayda araç değiştirilmesi.
30 kusur araç kullanılmadan yatırılıyor
Hidayetcim Kesin kabulü bir gün sana anlatayım,ayva mı nar mı yenilir mi içilir mi ,dolduruşa gelme at hırsızlarının
Bu yazıda kimin silahşörlüğü yapılıyor acaba? Yargıya intikal etmiş konu varsa burası dingonun ahırımı? Dedikodudan öte birşey varmı bu yazıda ? Bu kadar devlet sever bi kişi iseniz bu iddalarla savcılığa başvurmanız gerekmezmi?
Pollyanna'yı dağa kaldırmışlar,ohh dağ havası iyi geldi demiş.
Ünalın emir eri, elma armut bahcesi, akıl hocası TURGUT ALTUN da araştırılmalıdır... gerçi kendisi mağdur edebiyatı oynamakta yeni müdüre methiyeler düzmekte olası bir görev değişiminde kendisine koltuk beklemektedir
Ünal dan kurtulduk inşallah sinandan da kurtulalım. Daha da olmadı herkesi bu sendikadan istifa etmeye davet ediyorum.
Sendika temsilcilerinin bir gün bile covid nöbeti tutmadiklarını da yaz hidayet bey... biz it gibi çalışırken onlar sendika odalarında kıkır kıkır gülüşüyorlardı. Bunuda yaz
Sendika İl Başkan Yardımcısı olup hastanelerde Müdür Yardımcısı olanlardan Korkutelindeki 3. sünün yazılması unutulmuş.
İlk sağlık yazısında eksiği giderelim.