Bir fan club hikayesi
Size bugün bir fan club hikayesinden bahsetmek istiyorum. Güler misiniz ağlar mısınız bilemem ama vaka aynıyla vakidir.
Hikayede 1. Perde: Ben Antalya’ya başkan olsam…
31.03.2018 Cumartesi… Antalya’da güzel bir bahar günü.
Tüketici Başvuru Merkezi toplantılarımızdan sonra havanın tadını çıkarıp biraz yürüyüş yapmak için çarşıya doğru dümeni kırdım. Tam yol giderken yolda değerli kardeşim Sosyoloji Meslek Mensupları Derneği Başkanı Samet Beyaz ile karşılaştım.
Biraz muhabbetten sonra bir şeyler yedik. Sohbet muhabbet gayet iyi. Tabii ki 2 sivil toplumcu bir araya gelirse ne konuşur? Toplumsal sorunlar, sivil toplum çalışmaları vs. Laf geldi dolaştı Antalya’ya.
Yaklaşan seçimlerin de etkisiyle olsa gerek Antalya’da belediyecilik konusunda bir sosyal paylaşım grubu kurarsak, hem sorunları öğrenir, hem de çözüm önerilerini ayrıca şikayetleri de ilgililere iletebiliriz diye düşünerek bir grup kurmanın faydalı olabileceğine karar verdik.
Yolda gelirken de grubun adını bulduk. Ben Antalya’ya başkan olsam…
Ofisime geldik ve geçtik bilgisayarın başına Antalya’ya başkan olsam düşüncesiyle…
Hikayede 2. Perde: Fan club geyiği…
Bir müddettir Antalya’mızın yerel, köklü ve güzide gazetelerinden Akdeniz Manşet gazetesinde köşe yazılarım yayımlanmakta. Gazetenin yazarlarından Yunus Erdoğan dostumuzun da yazılarımızın yayımlanmasındaki katkılarını unutmamak lazım. Her Cuma arayarak benden bu haftaki yazımı sorar ve sohbet ederiz. Her zamanki gibi dün yine aradı.
Yazılar yayımlanmaya başladıkça yazılara olan tepkiyi öğrenmek için aramızda şöyle bir diyalog geçti:
Ben : Abi yazılara tepkiler nasıl?
Yunus: Gayet iyi beğeniliyor.
Ben : Nerden çıkartıyorsun beğenildiğini?
Yunus: Bir defa çevremden ve gelen okuyucu tepkilerinden biliyorum. Ayrıca gazetemizde Serpil isminde bir kızımız var. O kolay kolay yazı beğenmez. İbrahim beyin yazılarını zevkle okuyorum dedi. Gayet iyi yani devam.
Ben : Ooo abi hayranlarımız oluşuyor yakında bir fan club kurarız artık.
Yunus: Neden olmasın ilk üyen ben olurum.
Gülüşmeler, kahkahalar.
Hikayede 3. Perde: İbrahim Güllü’yü beğenenler
Antalya’ya yapacağımız katkının aşkıyla iki kafadar bilgisayarın başına geçtik. Facebook’da ‘Ben Antalya’ya başkan olsam’ grubunu kuruyoruz ya. Grup kurarken üst bölümde toplu olarak mesela Çağlayan Lisesi mezunları gibi üye olduğunuz gruptaki kişilerin toplu listesi gelince diğer listeler de gelmeye başladı. Her listede gruba kişilerin adları geliyor. İbrahim Güllü profilimi beğenenler de liste halinde geldi. Bu kişileri gruba ekleyeyim diyerek üzerini tıkladım. Antalya’ya başkan olsam grubunu kurduk ve üyeleri ekledik derken bir de baktım ki İbrahim Güllü’yü beğenenler grubunu kurmuşum. Valla ne yalan söyleyeyim hiç bu kadar utandığımı bilmiyorum. Samet’e biz ne yaptık İbrahim Güllü’yü beğenenler grubunu kurmuşuz dedim. Grubu da kurmuş olduk. Eee napalım şimdi grubu? En iyisi fan club haline getirelim diyerek ismini İbrahim Güllü Fan Club olarak değiştirdik.
Tabii ki en sonunda ben Antalya’ya başkan olsam grubunu kurmayı başardık. Azmin elinden ne kurtulmuş ki?
Hikayede Final: Bizden korkulur...
Hemen Yunus abiyi aradım.
Ben: Abi bizden korkulur valla.
Yunus: Hayırdır ne oldu ki?
Ben: Hani fan club kurarız bu gidişle diyorduk ya..
Yunus: Eeee
Ben: İşte onu kurduk.
Hikayeyi anlattım. Gülüşmeler, kahkahalar.
İşte böyle dostlar, benim fan club hikayesi
Güler misiniz ağlar mısınız siz karar verin.