Halk arasında kapıdan satış olarak bilinen iş yeri dışında kurulan sözleşmeler 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 47’nci maddesinde diğer tüketici sözleşmeleri bölümünde düzenlenmiştir. Buna göre;
Fuar, panayır ve pazar yerlerinde yapılan satışlar hariç olmak üzere, satıcı veya sağlayıcı ile tüketici arasında;
-Teklifin tüketici ya da satıcı veya sağlayıcı tarafından yapılmasına bakılmaksızın iş yeri dışında, tarafların eş zamanlı fiziksel varlığında kurulan (Üniversite yerleşkelerinde, AVM’lerde stant açılarak veya pazarlama elemanlarınca tüketicilerin ev ve işyerlerine gidilerek yapılan satışlar),
-Tarafların eş zamanlı fiziksel varlığında tüketiciyle iş yeri dışında görüşülmesinin hemen sonrasında, satıcı veya sağlayıcının iş yerinde ya da herhangi bir uzaktan iletişim aracıyla kurulan,
-Mal ve hizmetlerin tüketiciye tanıtımı ya da satışı amacıyla satıcı veya sağlayıcı tarafından düzenlenen bir gezi esnasında (genellikle devre tatil/mülk satışları için) kurulan sözleşmeler İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmelerdir.
Bu tarz satış yöntemi saldırgan satış olarak da adlandırılmakta olup tüketiciyi en çok mağdur eden satış yöntemlerinden biridir. Tüketiciler satın almayı planlamadıkları bir ürün ya da hizmeti bilgi eksikliği veya agresif pazarlama yöntemi sonucunda almaktadırlar. Satıcılar/pazarlamacılar tarafından “Sağlık Bakanlığından geliyoruz. Size denemeniz için fizik tedavi veya masaj veya tansiyon aleti getirdik. Size bırakacağız, siz deneyeceksiniz beğenmez iseniz 15 gün sonra gelip geri alacağız” diyerek “biz Milli Eğitim Bakanlığından geliyoruz. Çocuğunuz şu okulda okuyor. Öğretmenleri ile görüştük. Bazı dersleri zayıfmış. Öğrencilere yönelik takviye niteliğinde internet üzerinden canlı ders öneriyoruz. Çocuğumuz 15 gün denesin” gibi sözlerle tüketicileri ikna ediyorlar. Kapıdan satış sözleşmesini hazırlayıp, tüketiciye imzalatıyorlar. Neye imza attıklarını soranlara ürünü teslim ettiklerine dair bir belge olduğunu söylüyorlar. Tüketici, cayma konusunda yeterince bilgilendirilmediğinden cayma hakkını kullanmıyor. Tüketici telefonla pazarlamacıya ulaşmaya çalışıp ürünü geri vermek istediğini söylediğinde ise “tamam gelip alacağız” diyerek oyalıyorlar sonrasında ise telefonlara bakmıyorlar. Amaç tabii ki cayma süresinin geçilmesini sağlamak.
Bu tür satışlarda tüketici satıcının Ticaret İl Müdürlüğünden alınmış geçerli bir yetki belgesi olup olmadığına, sözleşme imzalanmadan önce sözleşme konusu önemli hususların yer aldığı ön bilgilendirme formunun verilip verilmediğine dikkat edilmelidir.
İş yeri dışında yapılan satışlar ile ilgili olarak tüketicinin hakları şunlardır;
-İş yeri dışında kurulan sözleşmeler yazılı olarak düzenlenmeli ve bir örneği tüketiciye verilmelidir.
-Tüketiciler 14 gün içinde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.
-Bu süre içerisinde sözleşmeye konu mal veya hizmet karşılığında herhangi bir isim altında ödeme yapılması veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesi istenemez.
-Cayma bildirimi yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile yapılmalıdır. Satıcı veya sağlayıcı cayma bildiriminin ulaştığı tarihten itibaren on dört gün içinde malı geri almak zorundadır.
-Cayma süresinde malın teknik özelliklerine ve kullanım talimatlarına uygun olarak kullanmasından kaynaklanan değişiklik ve bozulmalardan tüketiciler sorumlu değildir.
-Alışveriş yapılan firmaya ilişkin şikâyetlerinizi de bulunduğunuz yerdeki Ticaret İl Müdürlüklerine yapılabilir.
Bu hakların içinde en önemlisi ise cayma hakkıdır. Cayma hakkını incelemek gerekir.
Kurulan sözleşmede; "Bu sözleşmenin kurulduğu veya malın teslim alındığı tarihten itibaren on dört gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkınız bulunmaktadır.
Cayma süresi içinde sözleşmeye konu mal veya hizmet karşılığında herhangi bir isim altında ödeme yapmanızı veya borç altına sokan herhangi bir belge vermenizi istemeyeceğimizi ve cayma bildiriminin tarafımıza ulaştığı tarihten itibaren en geç on dört gün içerisinde malı geri almayı taahhüt ederiz.” ifadesine yer verilmiş olmalı, ayrıca satıcı veya sağlayıcı, sözleşmeyi tüketicinin imzalamasını ve sözleşme tarihi ile “Sözleşmenin bir örneğini elden teslim aldım.” ifadesini ve cayma hakkının kullanılabildiği sözleşmeler için “On dört gün içinde cayma hakkımın olduğu konusunda bilgilendirildim” ifadesini tüketicinin kendi el yazısı ile yazmasını sağlamak zorundadır. Aksi sözleşmeler geçersizdir. Geçersiz sözleşme nedeniyle tüketici 14 günlük cayma süresine tabi değildir.
Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Satıcı veya sağlayıcının yukarıda belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi veya tüketiciyi cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirmemesi durumunda tüketici cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer.
İş yeri dışında kurulan sözleşmelere ilişkin uyuşmazlıklar, uyuşmazlığın parasal değerine göre; illerde “Ticaret İl Müdürlüğü” ilçelerde “Kaymakamlık” bünyesinde oluşturulan “Tüketici Hakem Heyetleri” ile adliyelerde bulunan “Tüketici Mahkemelerine” başvuru yapılarak çözülebilmektedir.
Geçersiz sözleşme nedeniyle tüketici 14 günlük cayma süresine tabi değildir.. diye yazmışsınız bu durumda ne yapmaliyim 14 gün geçti tüketici hakem heyetine bas vurmalimiyim .. yoksa direk postanaden iyadeli taahhütlü posta ile'mi saticiya bu isteğimi bildirmelimiyim .sözleşmede hiç-bir şekilde el yazım yok sadece imzam var gecerlimidir sözleşme.. çünkü adam beni hacizle tehtit ediyor..