Türkiye hem iş gücü, hem de gerekli potansiyelle kendi otomobilini üretme konusunda geç kalmıştır.
Küreselleşmenin ivme kazandığı günümüzde Türkiye ekonomisini daha da yükseltmek için somut adımlar atmak gerekir.
Herhangi bir ülkenin dış kaynaklı bir büyüme politikası belirlemesi yabancı teknolojiye olan bağımlılığı artırdığı gibi üretim becerisinin gelişmesine de engeldir.
Yerli araç üretmek mümkün mü? Bunu birçok Avrupa ve Asya ülkesi yapabiliyorsa hatta Güney Kore ve İran yapabiliyorsa tabii ki Türkiye de yapabilir.
Yerli sermayedarlarımız, yerli otomobil üretme konusunda maalesef isteksizler. Bu isteksizliklerinin başında risk almadaki kaygı, sonrasında üretilen otomobilleri ihraç etmekteki sıkıntılı süreç, otomobil pazarında tutunabilmek ve yüksek oranda devlet desteğine ihtiyaç gelmektedir.
Yerli araç üretme konusunda endişelerin başında küresel pazar gelmektedir. Fakat öncelikli olarak iç pazara ağırlık verilmesi ve iç pazarın büyümesiyle içeride daha fazla projelerin üretileceği gibi bizlere kendi markamızı da geliştirme fırsatı verecektir.
Yurt dışında markalaşma yönünde bir hayli yol alan Türk firmaları yerli otomobilin teknik, tasarım, üretim ve pazarlamasını kusursuz yapacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır. Yeter ki güven, istek, çaba ve devlet desteği olsun.
Şu an devletin tam destek verdiği kendi otomobilimizi üretme konusunda zamanlamanın tam yeridir. Bir başlangıç yapıldığında yeni projelerin de önü açılacaktır.
Yüzde yüz Türk malı birçok ürünü dünya ülkelerine ihracat ediyoruz. Neden otomobilde yapmayalım? Türkiye’de insan gücü de var teknoloji de. Tek eksiğimiz inanç.
1961 yılında üretilen devrim otomobilleriyle, Türkler otomobil yapamaz zihniyeti çürütülmüş, geri düşünce mağlup edilmişti. Unutulmamalıdır ki Anadol'un teknik özellikleri de Devrim'den alınmıştır.
Yerli otomobil yıllar önce çok sıkıntılı bir zamanda üretildiği gibi dünya ekonomileriyle yarıştığımız bu günlerde yeniden üretilebilir. Sadece bir başlangıçla devamı gelecektir.
Türk halkı, ilgililerden ve iş adamlarımızdan kırk yıl sonra yeni bir devrim istiyor ve bekliyor.