Gönlü güzel insanlara rast geldiniz mi?
Onlarla bir yerde oturup sohbet ettiniz mi? Onlarla bir konuyu masaya yatırdınız mı? Onlarla aynı sofrada yemeğe oturdunuz mu? Onlarla bir yolculuğa çıktınız mı? Bir önemli konuyu enine boyuna tartıştınız mı? Aynı yerde aynı gökyüzüne baktınız mı? Aynı noktadan aynı dağın zirvesine birlikte tırmandınız mı?
Ya da soruyu şöyle sorayım, gönlü güzel insanlardan haberiniz var mı?
Zira gönlü güzel insanların sayısı dünya nüfusuna oranla azınlıktadır ve bu insanlar farklıdır. Farklı bakarlar, yan bakmayı bilmezler. Farklı konuşurlar, yalan söylemeyi bilmezler. Farklı dururlar, sözünde caymazlar. Yaz çizmeyi, yanıltmayı, yanlışta ısrar etmeyi bilmezler.
Gönlü sağlam insanların sayısı az olsa da, onlar sayesinde her geçen gün kötüleşen dünya için onların varlığı, biz iyiliğe ve huzura susamışlar için hep umuttur. Onların aramızda olmaları, yarınları umutla bekleyenler için ışıktır. Onların yanımızda yaşıyor olmaları, bizim geleceğimiz için büyük bir teminattır.
Gönlü güzel, kalbi güzel insanları hiç üzmeyelim. Onları kendimize küstürmeyelim. Onları hayata dair soğutmayalım. Onların önünde diken, onların yönünde engel olmayalım. Onların kuyularını kazan, iyiliklerini suiistimal eden olmayalım. Onların gözlerinde kara leke, sözlerini ikide bir kesen kalmayalım. Onların ruhlarını inciten, canlarını yakan olmayalım. Her daim tam destekle yanlarında duralım.
Gönlü güzel insanlara, insanlığın ihtiyacı var. Hem bugün hem yarın. Bu ihtiyaç da sıradan bir ihtiyaç olarak görülmemeli. Su gibi, ekmek gibi görülmeli. Çünkü hepimizin hakkı, huzur ve mutlu dolu bir dünyada yaşamak.
Bu zamanda her insan gorundugu gibi olmuyor ki melek yuzlu bebek yuzlu insanlar bir bakiyorsun husran kalp gozuyle bakabilmek ise kolay degi en iyisi ayna misali gormek