Hayat çocukken güzel(di).
Hayat çocuklarla güzel.
Hayat çocukların sesiyle şen-şakrak.
Düşünsenize dert yok, acı yok.
Dert ve acıları olsa da insanların, umrunuzda olmuyor insanların halleri.
Çünkü baştan sona her halinizle çocuksunuz.
Çocuksu davranışlarınızdan öte her davranışa karşısınız.
Küçüklüğünüzü yaşama arzusundasınız.
Olabildiğince keyfinize bakıyorsunuz.
Keyfini sürüyorsunuz yaşamanın her gün.
Değişik ve akla zarar oyunlarınız oluyor.
Onlarca arkadaşlarınız oluyor.
Sınırsız düşler kuruyorsunuz.
Tozpembe renklere kavuşuyorsunuz bir anda.
Bir çırpıda parlıyorsunuz.
Dinlemiyorsunuz, dinlemek istemiyorsunuz kimseyi.
Kimseye hesap vermiyorsunuz.
Söylediğiniz ve dilediğiniz her şey doğru.
Eksik değil sarıldıklarınız.
Sevdikleriniz çok güzel ve/ya çok iyi.
Oyuncaklarla gönlünüzce konuşuyorsunuz.
Sesli mi sesli konuşuyorsunuz.
Sessiz bakıyorsunuz boşluğa.
Suskun duruyorsunuz yolculuk yaparken.
Dünya'yı kendi kendinize keşfediyorsunuz.
Size karışan pek yok.
İçinizi karartan yok.
Düşlerinizin önünde set duran yok.
Dediklerinize gülenler olsa da, güldürmeye devam ediyorsunuz.
Yeri geldiğinde şeytan yüzleriniz var, yeri geldiğinde meleksi kalpleriniz.
Çocuksunuz.
Tatlısınız.
Yanaklarınız ısırmalık.
Çok çocuksunuz.
Evde durmuyorsunuz.
Dünyalara sığmıyorsunuz.
Evde kalmayı hiç sevmiyorsunuz.
Dört duvar arasında kalsanız da, işiniz gücünüz çizgi filmler seyretmek, saatlerce.
Gözleriniz dışarıda.
Aklınız hep oyunlarda.
Çocuksunuz.
Çocukluğunuzu yaşamaya çalışıyorsunuz doyasıya.
Kıyasıya koruduğunuz alanlar elde ediyorsunuz.
Masalları dahi gerçek sanıyorsunuz.
Büyümeyin çocuklar.
Çocuklar büyümeyin.
Büyümek demek, pişmanlık demek.
Büyümek demek, maziyi özlemek demek.
Büyümeyin çocuklar, büyümeyin!