İnsanlar artık o kadar çaresizleşti, o kadar umudunu yitirir hale geldi ki kimi işini tasfiye ediyor, kimi bahçesini, tarlasını terk ediyor…
Bir şey üretmek, bir malın ticaretini yapmak, tarladan ürün elde etmek neredeyse imkansız hale gelmiş durumda.
Bana her gün birkaç tane okuyucu mektubu ya da mesajı geliyor.
Gelen mektup ya da mesajlarda olmayan tek şey “sevgi ve mutluluk.”
Kimse hayatından memnun değil.
Herkes bir arayış ve çaresizlik içinde…
Gelen bu mektup ve mesajlar içinde beni en çok etkileyenler gençlere ve üniversite öğrencilerine ait olanlar…
Hayalleri yok, ya da hayallerine nasıl ulaşacakları yönünde çare arayışlarındalar…
Hayata tutunamayacaklarından korkuyorlar…
“Üniversitede okuyan gençler okulu nasıl bitiririm diye düşünmüyor.
Okulu bitirince nasıl iş bulurum, hayata nasıl ve nereden başlarım diye çareler arayışında…”
Bakın Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünde okuyan Alanyalı bir öğrenci olan “Muharrem Erdoğan” isimli genç bana bir mektup (e-posta yoluyla) göndermiş…
Bu mektubu okuyunca içim acıdı…
Şöyle diyor Muharrem Erdoğan…
“Sayın Mehmet Talay.
Yazılarınızı uzun zamandır takip ediyor ve severek okuyorum.
20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim ve artık o kadar karamsarlaştım ki üniversiteyi bile bırakmak istiyorum.
Benim bölümümden atama çok az yapılıyor.
Ben de diyorum ki üniversiteyi bitirince muhtemelen kendi işimi yapamayacağım en iyisi şimdi bir esnafın yanına eleman olarak en azından cebime 5 kuruş para girer diye düşünüyorum.
Ailem Alanya'da seracı, girdi maliyetleri gerçekten çok yüksek.
Üretmek gerçekten çok zor.
Bir de üstüne üstlük ülkemizin değerli yöneticileri bizi dolaylı da olsa vatan haini ilan ediyor.
Bu kutuplaştıran dilden artık bıktık.
Benim gibi bir çok arkadaşım gelecek konusunda çok kaygılı.
Malesef ülkemizde müthiş bir öngörülememezlik var bu da kaygıyı arttırıyor.
Biz de bu ülkenin vatandaşıyız.
Bizim vergilerimizle Suriyelileri besliyorlar.
Bir de üstüne üstlük sırf kendi partilerine oy vermedik diye bize "zillet, PKK, Fetö'cü, Kandil mızıkacısı, vatan haini" diyorlar.
Artık bıktık yolda sokakta konuşmaya korkuyoruz.
Gençlerin onurunu kırıyorlar.
Size sorum şu: Biz bugünün Türkiyesi'nde gençler olarak ne yapabiliriz? Benim bölümüm Gıda Mühendisliği. Hukuk veya PDR'ye geçeyim mi, ne yapayım? Yoksa okulu bırakıp bir iş mi arayayım? Üniversitede bir çok arkadaşım okula devam edip etmemek de çok kararsız.”
Ne dersiniz, Muharrem Erdoğan ne yapsın sizce?