13 Haziran 2023 günlü Grup toplantısında Kılıçdaroğlu şöyle demişti:
“Hiç kimse unutmasın gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir, kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin.”
Cumhurbaşkanlığı seçiminden yenilgiyle çıkılması üzerine başlatılan “değişim” dalgalanmaları üzerine bu sözleri söylemiş ve çok eleştirilmişti.
Ve şimdi Kılıçdaroğlu’nun ne kadar uzak görüşlü olduğu, CHP’yi bekleyen tehlikeleri işaret ettiği daha iyi anlaşılmaktadır.
Seçim yenilgisi psikolojisinin tetiklediği Kurultayda âlâ-yu vâlâ ile seçilen Özgür Özel’in, üstelik yerel seçim başarısına rağmen, hızla Kurultayda aldığı krediyi tükettiğini, mevcut kadrolarla girilecek yeni bir seçimde ağır bir yenilgi alınacağı bizzat Özgür Özel’i destekleyenler tarafından dile getirilmektedir.
Yerel seçim sonrası “erken seçim istemeyeceğiz” ile başlayıp yumuşama ile hız kazanan, Türkevi fiyaskosu, 1 Mayıs’ta yarı yoldan dönme ve TBMM’de ayağa kalkmak için grup kararı aldırmayla devam eden Özgür Özel politikasının(!) partiyi erittiğini görmemek için kör olmak gerekir.
Milliyetçi söylemle, Kürt açılımı arasında gidip gelerek seçmen nezdinde CHP’nin güvenirliliğini azalttığı gibi, halkın gerçek gündemi yerine Erdoğan’ın gündemine göre siyaset belirlemesi seçmen kaybına yol açmaktadır.
Hele Kılıçdaroğlu’nun binbir emekle tuğla tuğla koyarak oluşturduğu merkez sağ-muhafazakar ve milliyetçi çevreleri CHP’de toparlama politikaları tamamen unutuldu ve bu seçmen çevrelerinin yeniden geldikleri yere dönmelerine ses çıkarılmadı.
Daha örnekleyebileceğim onlarca siyasi fiyasko ile yol alınıyor…
İşte Kılıçdaroğlu’nun “gemiyi sağlam limana götüreceğim” sözünün işaret ettiği yer tam da burası…
Kılıçdaroğlu’na zaman vermeyip alelacele yapılan, kimlerle yol yürüneceği, hangi politikalarla siyaset yapılacağının manifestosu bile belli olmayan, eklektik kadrolarla ve hayal tacirliği ile gidilen Kurultayın bugün vardığı nokta budur.
İşte bu nedenlerledir ki şimdi CHP mahfillerinde artık yüksek sesle “hemen Kurultaya gidilmeli” sözleri hızla yayılıyor…
Ve öyle görünüyor ki, yakın bir gelecekte CHP olağanüstü bir Kurultaya gidecek…
Peki, böyle bir gelişme olur da olağanüstü Kurultay yapılırsa bu kötü gidiş durdurulabilir ve seçime güçlü bir şekilde haızrlanabilir mi CHP?
Bu olabilir…
Ve bunun tek şartı da “Kılıçdaroğlu’nu yeniden Genel Başkan seçip gemiyi seçimden önce güvenilir bir limana götürmesi için fırsat verilmesidir.”
İktidar olmayla zerrece ilişkisi olmayan, CHP’li belediyeleri adeta “yemlik” haline getirmeye çalışmaktan başka gündemleri olmayan, milletvekilliği ve belediye başkan adaylıklarını parayla ihaleye çıkaranlarca sırtından hançerlenen Kılıçdaroğlu, “Partiye ve kendisine yapılan ihaneti gördü.
Bu siyaset celeplerinden partiyi kurtarmayı ancak ve ancak Kılıçdaroğlu başarabilir.”
CHP’yi kuruluş kodlarına döndürerek yeniden iktidar alternatifi olacak kadroları işbaşına getirip CHP’nin tarihi misyonunu tamamlamayı Kılıçdaroğlu’ndan başkası gerçekleştiremez…