9 Temmuz 2023 günlü yazımda “CHP’nin yapısal sorunu, örgütlerinin yetersizliğidir” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Bu yazım genel olarak tüm ülkeyi ilgilendiren bir yazıydı.
Aradan geçen 20 gün içerisinde CHP’li seçmenlerden gelen mesajlarda “az bile yazmışsın” ifadeleri varken, CHP örgütlerinde yönetici konumunda olanlar, inanılmaz şekilde bana saldırdılar.
Neymiş efendim;
Kendileri canhıraş bir şekilde seçim döneminde çalışmışmışlar(!)
Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçtirmek için gece-gündüz yoğun emek harcamışlarmış(!)
Bense bunları görmeden oturduğum yerde ahkam kesmişim, güya…
Bakın efendiler, bir kez daha yazıyorum;
“CHP’nin yapısal sorunu, örgütlerdeki kadroların SİYASETEN yetersizliğidir.”
Geçen hafta Antalya’ya iki denetmen geldi.
İlçe başkanları ile bir toplantı yaptılar.
Toplantıdaki temel konu, ”delege seçimine belediye başkanlarının müdahil olup olmamalarıydı.”
Peki, şimdi soralım:
Toplantıda Antalya’daki seçim sonuçlarının siyasi değerlendirmesi yapıldı mı?
“Hayır…”
Geçen 4,5 yıllık sürede belediye hizmetleri ile ilgili siyasi durum değerlendirmesi yapıldı mı?
“Hayır…”
“Bu tartışmaları yapamıyorsunuz, çünkü ya bir belediye başkanının vesayeti altındasınız, ya da bunları konuşacak birikimden ve sorumluluktan yoksunsunuz…
Kısaca, siyaseten yetersizsiniz…”
Bu dediğimin açık kanıtı, yeni biten mahalle delege seçimleri…
Kepez ve Konyaaltı’nda birkaç mahallenin delege seçimlerine gittim.
İlçe başkan adayı olanlar ile onların ekiplerinin parti üyelerini ikna etme çalışmalarına tanık oldum.
Ve bu ikna çalışmalarında asla “siyaseten bir taraf” olduklarını anlatan tek bir çalışmaya rastlamadım.
Ya mezhep üzerinden ya hemşehri ilişkileri üzerinden ya da önümüzdeki yerel seçimde ilçede kimin belediye başkan adayı olacağı türünden, adeta kafa-kola almayla yürütülen siyasi(!) çalışmaların tanığı oldum.
Utandım, üzüldüm…
Delege seçim mahfillerinde ne sol, ne sosyal demokrasi söylemi üzerinden kendini ifade edecek bir ilçe başkan adayına ve ekibine rastlamadım.
Şimdi söyleyin bana;
Bu ekiplerden hangisi seçilirse seçilsin, örgüt olarak kendilerini sol ve sosyal demokrasi adına tarif edebilirler mi?
Kendilerine sorsanız hepsi solcudur…
Ama ne solun ne olduğunu bilirler siyaseten, ne de bu bilgilerle Türkiye’yi ve dünyayı okuyabilirler.
En iyi bildikleri, ilçesinde kimin belediye başkan adayı olacağıdır…
Bunun adı da rant hesabıdır…
Kanımca ilçelerin bu örgüt yapısından çıkacak bir il örgütüde bunlardan farklı olmayacaktır…