Antalya’nın ve Türkiye’nin gündemi o kadar hızlı ve o kadar çarpıcı gelişiyor ki, gerçekten yetişmek ve siz okuyucularıma gündemlerle ilgili yorumları ve gelişmeleri aktarmakta zorlanmamak mümkün değil…
Bazılarını kısa başlıklarla sizlerle paylaşayım…
FALEZLER BÖLÜNDÜ…
Milyonlarca yılda meydana gelen ve Konyaaltı kumsalından başlayıp Lara kumsalına kadar uzanan falez tipi kıyı yapılanması, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca boydan boya “korunması hassas alan” kapsamına alınmıştı.
Ancak son yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile boydan boya uzanan bu kıyı yapılanmasının yarısı “hassas koruma alanı kapsamının dışına” çıkarıldı.
“Kararnameye göre, daha önce Müzenin karşısından başlayan Korunması Hassas Alan, Piri Reis Caddesi hizasına çekilmiş ve Kaleiçi Yat Limanı’nın başlangıcında sonlandırılmış…”
Yat Limanı’ndan Lara kumsalına kadar olan falez kıyı bandı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesindeki krokide yer almıyor…
Krokide yer almayan bu alanın “korunması hassas alan” kapsamında olup olmadığı belli edilmemiş…
Koruma Kurulunun değil de Cumhurbaşkanlığının kararı esas alınırsa; Ramada Oteli’nden başlayıp, Lara kumsalına kadar olan kıyı bandında otellerin falezleri parçalayarak yaptıkları müştemilatlar “yasallık(!)” kazanacaktır.
Kafaları karıştıran bir diğer husus da Kesin Korunması Hassas Alanın batı sınırı Müzenin karşısından başlarken, yapılan değişiklikle “Piri Reis Caddesi hizasında başlatılmış olmasıdır.”
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile falezlerin “Kesin Korunması Gereken Hassas Alan” sınırlarının neden ve hangi ihtiyaçtan dolayı daraltıltığı açıklanmaya muhtaç bir durumdur…
YARALANAN TUTUKLANIYOR
Hopa’da maden sahası açmak için ormanları kesmeye çalışan şirkete yöre halkı direndi.
Bu direniş esnasında şirketin adamlarından biri silahla ateş açtı ve bir kişi öldü, bir kişi yaralandı.
Katil tutuklandı elbete ama ne şirket ne de olayda sorumluluğu olanlar gözaltına bile alınmadılar.
Buna karşılık yaralı olarak kurtulan kişinin o öfkeyle yaptığı konuşması sosyal medyada yayınlanınca mahkemece tutuklandı.
İşte size şirketleri koruyup kolayan adalet mekanizması…
Yaşasın adalet(!) diyesim geliyor…
NARİN’İ KATLETTİLER
20 gün önce Kuran Kursundan çıktıktan sonra kaybolduğu bildirilen Narin isimli 8 yaşındaki dünyalar güzeli kız çocuğu ne yazık ki öldürülmüş olarak bir dere yatağında bulundu jandarma ekiplerince…
Bu gaddarlık içimi parçaladı.
Jandarma ekipleri cesedin bulunduğu dere yatağından onlarca kez geçtiği, kadavra köpekleriyle taradıkları halde nasıl olur da taranan bu yerde 20 gün sonra Narin’i buldular?
Narin’in olduğu Tavşantepe köyü, Diyarbakır’da “Hizbullahın” hakim olduğu köy olarak biliniyor.
Kısacası, Narin cinayetinin neden ve nasıl işlendiğine dair çok sayıda soru var ve bunlar umuyorum yargı sürecinde aydınlanır…
Narin olayı Antalya’da da kayıp çocuk konusunda hassasiyet uyandırdı.
Kayıtlara göre, 9 yıl içinde 1200 civarında çocuk kaybolmuş…
Lakin bu konuda Antalya Valisi Sayın Hulisi Şahin bir açıklamada bulunsa da konuştuğum insanlar bu açıklamayı tatmin edici bulmadılar…