Sanayici “Aydın Özgüven” ve ailesi İstanbul’u terk ederek sılaya dönerler…
Dönerler ama gördükleri manzara hiç de iç açıcı değildir…
Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden birisi olmasına rağmen şimdi insansızlaşmış, 55 tanesi koruma altın alınan 300’ün üzerindeki tarihsel önemi ve kültür mirası olan “düğmeli evler” ya çökmüş, ya harabe duruma gelmiş, köy içi yollar çamur ve tozdan geçilmez halde altıyapı adına hiçbir yatırımın olmadığı Ormana köyü…
Ne yapacaklardı?
Yılkı atlarının kararlı ve özgüven dolu bakışlarına sahip olan baba Özgüven’in yatırımcı ruhu şaha kalkar ve kendisi gibi makine mühendisi olan iki çocuğu ile eşini yanına alarak şunları söyler:
“Buraya sadece ata toprağı diyerek yaşamaya gelmedik. Burada yaşayacağız ama hem Ormana’yı hem de Ormanalıyı yaşatacağız… Bunun da yolu Ormana’nın tarihsel, kültürel ve doğal gücünü turizme açacağız…”
Öncelikle Ormana ile yakından ilgilenen, ancak her geçen gün köyün kültürel kayıplar yaşamasından dolayı üzüntülü olan “ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Metin Sözen’le” görüşürler ve bu görüşme sonunda Ormana’yı turizme açmak için izleyecekleri yol haritasını çıkartırlar.
Buna göre ilk iş olarak koruma altında olmayan yıkık durumdaki Berberoğlu konağını satın alırlar ve rölevesini çıkartarak restorasyona başlarlar…
9 ay gibi çok kısa sürede restorasyonunu bitirirler ve o günlerle ilgili, bugün Ormana’nın Dünya Turizm Örgütü tarafından Turizm Köyü olarak ilan edilmesinde” büyük emekleri geçen “Tolga Özgüven” şunları anlatır.
“Köyün en merkezi noktasında virane şekilde kalmış ve hatta koruma listesine bile girmemiş olan bir düğmeli evi satın alarak sosyal ve kültürel boyutlu “Ormana Active” hikayesini başlattık.
Herkes bizden bu eski ve köylünün gözünde hiçbir değeri olmayan evi yıkıp yerine sözde çarşıya yakışır bir betonarme bina yapacağımızı bekler iken biz sadece ağır hasar görmüş evin bölümlerini sökerek restorasyona başladık.
Sosyal, kültürel ve tarihsel boyutlu bir proje olduğundan bu tarzda bir zorunluğumuz olmamasına rağmen bu düğmeli eve ve daha sonraki aldığımız evlere aldığımız ailenin aile isimlerini verdik.
Ormana Active Berberoğlu evi ayağa kalkınca hem Ormana Köyünün hem de bölgenin yeni turizm destinasyonu olması hikayesi başladı.”
Berberoğlu Konağının restorasyonundan sonra hem yöre halkının hem de merkezdeki yetkililerin ilgisi artar…
Özgüven ailesinin bu konaktan sonra 5 düğmeli evi daha alarak restorasyonunu yapıp turizmin hizmetine açması köy halkını tetikler…
Peş peşe evler restorasyona tabi tutulur ve Ormana Köyü çok kısa sürede eski, görkemli günlerine dönmeye başlar…
Gurbetteki Ormanalılar köylerine dönmesiyle köy eski hareketli ve canlı günlerine geri döner.
Ancak hala eksik olan altyapıdır…
Köyün sokaklarının genişletilmesi ve düzenlenmesi gereklidir…
Yine bu konuyu da Tolga Özgüven’den dinleyelim;
“Çizilen sokak sağlıklaştırma projesi dönemin “Valisi Münir Karaloğlu’nun” sağlıklaştırma bedeli desteği ile başlayan çalışmalar, “Ali Haydar Ersoy” ailesinin desteği ile hız kazandı ve bu sayede Ormana sokakları eski otantik dokusuna geri kavuşturuldu… Bu çalışmalara desteği olan hem dönemin Valisine hem de Ersoy ailesine Ormanalılar teşekkür borçludur…”