İktidarların en çok çekindiği ve hatta korktuğu metaryal gazeteler ve medya organları, en çok korktukları ve çekindiği insanlar ise gazeteciler, habercilerdir…
Çünkü;
Gazeteci araştırır,
Gazeteci sorar,
Gazeteci inceler ve sorgular,
Gazeteci kamu çıkarlarını korumak için halkı bu konuda aydınlatır.
Gazeteci iktidarları eleştirir…
Gazeteci örtülü işleri kovalar,
Gazeteci provokasyonları ortaya çıkarmaya çalışır,
Gazeteci demokrasiye, insan haklarına aykırı iş ve işlemleri deşifre eder…
Halkın iktidarlardan hesap sormasının en temel aracı hiç kuşkusuz ki gazeteler ve medya organlarıdır…
Bu nedenledir ki, dünyanın her yerinde iktidarlar, gazetecileri ve medya organlarını kontrol altında tutmak için hemen her türlü yolu denerler…
Bizde olduğu gibi yandaş iş insanlarına medya organlarını satın aldırarak gazetecileri kontrol altına alırlar…
Kontrol edemedikleri, yandaşları olmayan gazetecilerin ve medya organlarının ise üzerine giderler…
Her türlü cezai yaptırımla yıldırmaya çalışırlar…
Gerçek anlamda gazetecilik yapanların hemen hepsinin yolu mutlaka savcılıklarla, mahkemelerle ve cezaevleriyle kesişmiştir…
Çeşitli yasalar çıkararak gazetecilerin “haber değeri” taşıyan çeşitli yolsuzluk haberlerinin araştırmalarının yayınlanmasının yolunu keserler…
Bu önlemler yetmezse bu kez paramiliter grupları gazetecinin üzerine salarak şiddet uygulatırlar…
Hatta Uğur Mumcu, Çetin Emeç ve benzerleri gibi kimi gazetecilerin suikastlerle yok edilmelerine ses çıkarmazlar…
Bütün bunlardan daha etkili olanı ise, medya sahiplerine “mali yaptırım” uygulayarak gelir kaynaklarının kesilmesi ve böylece yayın hayatının zora girmesini ve hatta yayın hayatına son verilmesini sağlamaya çalışırlar…
Ekonomik krizlere girildiğinde ilk başvurulan tedbirlerden birisi bu nedenle gazete ve medya organlarının gelir kaynaklarının kısıtlanmasına başvurulmasıdır.
Hazine ve Maliye Bakanlığınca hazırlanan, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile yayımlanan “Tasarruf Tedbirleri Genelgesinde” böyle bir yönteme başvurulmuş ve özellikle “yerel gazetelerin kamu kurumlarınca aboneliklerinin yapılamayacağı” açık bir hükümle belirtilmiş…
Tasarrufa bakar mısınız?
Bir ilçe belediyesi bir yerel gazeteden en fazla 10 gazeteye abone olabiliyor ve bunun yıllık toplam bedeli ise 50 bin lira…
10 ayrı gazeteye abone olunduğunda bunun belediyeye yükü 500 bin liradır…
100 milyarlarca dolarlık açığı olan Hazineyi 500 bin liralık tafarrufla mı dolduracaksınız?
Sadece kamu idarecilerinin lojman ve makam aracından yapılacak tasarruf bunun yüz katıdır…
Bunun adı tasarruf değil, mali yaptırımla cezai uygulamadır…