Bu toplum sürekli aldatılıyor…
İktidar, 22 yıldır kullanabileceği ne varsa onunla çeşitli manipülasyonlar yaparak yarattığı algı üzerinden yönetiyor ülkeyi…
İşte bu manipülatif araçlardan birisi de kısa adı TÜİK olan Türkiye İstatistik Kurumu…
İktidarlar, bu kurumun tüm konularda yaptığı anketler ve bu anketlerin ortaya koyduğu veriler ile bunların bilimsel sonuçları üzerinden “ülkeye ve topluma yön verecek” kararlar alır ve bunları uygularlar.
Son yıllarda TÜİK’in yaptığı “enflasyon-hayat pahalılığı” konusundaki anketlerin sonuçları üzerinden asgari ücret, çalışan memurlara ve emeklilere verilecek zam oranları belirlendi.
Ancak hayatın gerçekleri ile TÜİK’in açıkladığı verilerin örtüşmemesi sonucunda toplumun hemen tamamı bu kuruma olan güvenini kaybetti.
Nitekim TÜİK’in bu sonuçları nasıl elde ettiğini turizm acentası olan bir dostum, başından geçenlerle anlattı.
Gelin ona kulak verelim.
“Benim işletmem yaratılan baskı sonucunda anket doldurmak ile görevlendirildi.
Ofisimize gelen TÜİK yetkilisi acentamızdaki personelin bir müşteri ile ilgilenmesini fırsat bilerek ofiste bankonun üzerine bir zarf bırakıp hiçbir açıklama yapmadan çıkıp gidiyor.
Çalışan elemanımız müşterisinin işini bitirdikten sonra bankoda bir zarf görüyor ve açıp bakınca TÜİK antetli bir zarf içinde kullanıcı kodu ve şifre var.
Bunun üzerine beni aradı, dedim git o kişiyi bul ve zarfı geri iade et dedim.
Elemanım bunun üzerine ofisten çıktı zarfı bırakan TÜİK elemanını buldu, beni aradı.
Ben TÜİK elemanını telefona vermesini söyledim ve bize bir zarf bırakmışsınız benim onayım ve rızam olmadan kullanıcı kodu ve şifresi belirtmişsiniz dedim…
TÜİK elemanının cevabı şöyle oldu.
Ben sizin işletmeyi sisteme işledim bundan sonra aylık olarak size gelen anketleri doldurmak zorundasınız dedi.
Ben de “yapmak istemiyorum bu anketleri zira sizin kurumunuzun açıkladığı verilere güvenmiyorum” dedim.
Cevaben şunları söyledi: sisteme işledim yapacak bir şey yok eğer zamınında anketleri cevaplamazsanız idari para cezasına tabi olursunuz dedi ve işin içinden çıktı.
Zorunlu olarak benim gibi zarf bırakılan yoğurtçu, sütçü, iç çamaşırı, atlet, don külot, çorap satan veya aslında bu verileri sağlıklı olarak veremeyecek birçok işletme bu anketleri yapmaya mecbur edilmiş durumda.
Bizim dükkanımız o zaman dokuma çarşıda idi etrafımdaki birçok işletme sahibi zorunlu TÜİK’in anketörü olmuştu.
Ben 6 yıl bu anketleri cevapladım sonrasında ise muhasebecime devir ettim.
Benim gibi bir sürü kişi de bu anketleri artık muhasebecilerine yaptırıyor.”
Bir başka dostum ise daha vahim olanı anlattı.
“Valla işadamı olarak TÜİK’in zorunlu anketörlerinden oldum ben de.
Ancak Antalya’daki bölge müdürlüğü o kadar özensiz ki, demans hastası olan ve bu nedenle vasisi olduğum annemin evine de anket formu bırakıp annemi zorunlu tutmuşlar… Bunu öğrendiğimde yıktım ortalığı…”
Kısacası, asgari ücretin, emeklilere yapılacak zamların nasıl hesaplandığını gördünüz değil mi?