Sağolsunlar, çok sayıda CHP’li dostlarım ya yüz yüze ya da mesajlarla yerel seçimler hakkında tespitlerimi merak edip “neden yazmıyorsun” diye sitem ettiler.
Henüz erken olmakla birlikte yine de meraklarını gidermek için bazı tespitlerimi yazayım.
Şu günlerde CHP’de hummalı bir çalışma var.
Mahalle delegeleri seçimi bitti ve ilçe kongreleri süreci başladı.
Delege seçimleri sürecinde istisnasız CHP’li tüm ilçe belediye başkanları ile Büyükşehir Beleidye Başkanı Muhittin Böcek kendi ilçeleriyle birlikte diğer ilçelerde delegelerin “kendilerini dinleyen” partililerden olması için kıyasıya bir mücadele verdiler.
Özellikle “Kepez ve Konyaaltı” ilçelerinde tam seyirlik bir süreç yaşandı.
Mahşerin üç atlısı diyebileceğimiz “Muhittin Böcek, Ümit Uysal ve Semih Esen” hemen tüm ilçe kongelerinde “kendisini dinleyecek ilçe başkanı ve il delegelerini” seçtirmek için mahalle delege seçimlerine her türlü araçla müdahale ettiler.
Gerek ilçe kongrelerinde ve gerekse ileride yapılacak il kongresinde her üç belediye başkanı ayrı ayrı ekipler kursalar da zaman zaman kimi ilçelerde ve il kongresinde aralarında anlaşmaları da mümkün.
Geçmişte bunun örneklerini çok gördük.
Asla bir araya gelemez denilen Muhittin Böcek ile Ümit Uysal, Cavit Arı üzerinde mutabakat yapmışlardı.
Yine Ümit Uysal ile Semih Esen zaman zaman karşı karşıya gelseler de Muhittin Böcek’e karşı ittifak yaptıkları çok görülmüştür.
Kısacası, bu üç belediye başkanı “CHP örgütlerinin kaderini, kendi siyasi geleceklerinin kaderleri için şekilendirmekte hiçbir beis görmemektedirler…”
Peki neden belediye başkanları, belediyenin imkanlarını kullanarak örgütlerin kendi istedikleri gibi şekillenmesine çalışmaktadırlar?
Çünkü, 7 ay sonra yerel seçimler var ve belediye başkanları yeniden aday olabilmek için arkalarına “örgüt desteğini” alma zorunluluğunu biliyorlar.
Örgüt desteğini alan siyasi kadro kendi ilçelerine yeniden aday olabilmek ya da Büyükşehre aday gösterilmesini sağlamak için CHP Genel Merkezine ve Genel Başkana “örgüt desteğini” göstermek istiyorlar.
Genel Başkan ve Genel Merkezin de “madem örgüt seni istiyor, güç senden yana o zaman seni aday yaptık” denileceği zannediliyor…
Ki, bu her zaman doğru çıkmıyor…
Bunun hem Antalya’da, hem de Türkiye’de çok sayıda örneklerini sıralamak mümkün…
Kimi zaman örgütlerin istedikleri kişinin aday gösterilmesi ile seçimin kaybedildiği, kimi zaman örgütlerin istediği değil, genel merkezin atadığı adayın seçimi kazandığı çok görülmüştür.
Örneğin, 2019’da Antalya CHP örgütleri ve hatta kentin önde gelen dinamikleri tarafından CHP Genel Merkezine “Ümit Uysal aday gösterilirse seçimin alınacağı, Muhittin Böcek ile seçimin kaybedileceği ifade edilmiş, örgüt talebine rağmen CHP Genel Merkezi Muhittin Böcek’i aday göstermiş ve seçim de örgütlerin dediğinin tersine kazanılmıştı.”
Demek o ki, elbette örgüt desteğini almak çok önemlidir.
Çünkü bir partinin varlık nedeni örgütlerdir.
Seçim örgütlerin etkin çalışmasıyla alınır.
Bu nedenle örgütün, desteklemediği aday için etkin çalışmayacağı varsayılır.
Lakin örgüt desteğini almak demek ne yeniden belediye başkanlığına aday olacağı, ne de aday olsa bile seçimi kazanacağı anlamına gelmez…