Siz bakmayın Mustafa Akaydın’ın her geçen gün etrafındaki insan sayısı yok olmasına rağmen, ortalığı karıştırma gayretlerine.. Tam anlamıyla bir “şok” yaşıyor. Kaybettiğini bir türlü kabullenemiyor. Böyle devam ederse birkaç güne Cumhuriyet Meydanı’nda tek başına kalır. Çünkü; “Beyhude işler” yapıyor.
Herkes biliyorki Antalya’da net bir seçim sonucu alındı. Zaten Akaydın’da akıllara zarar skandalı ile asıl niyetini kendi partililerine de gösterdi. En fazla onları üzdü. Siyaset tarihine kaybedince “Resmi evrakları yakan adam” olarak geçti. En fazla da kendi sevenlerini üzdü. Bir belediye başkanı seçim kaybedince resmi evrakları neden yakar? Utanç verici bir durum yaşandı. Yaptığı savunmalar ise bu utancın daha da katlanmasına neden oldu.
Bırakalım Akaydın’ı kendi haline, bugün üzerinde durmak istediğim meseleye geçelim. Ak Parti Antalya’da 57 bin kişilik dev bir kadro ile seçime hazırlandı. Aylar öncesinden başlayan seçim çalışmaları, seçim gecesinin ertesi gününe kadar hiç ara vermedi. Gelin bunun hikayesini ve seçim sonucunu, başarının mimarlarından birinin ağzından dinleyelim. O kişi, 2007 genel seçimlerinde de Antalya’da görev yapan Ak Parti MYK Üyesi İsmail Hakkı Turunç’tur. O seçimde tanımıştım bu değerli insanı. Müthiş bir zeka, müthiş bir teşkilatçılık ve müthiş bir seçim organizasyon yeteneğine sahip. Çok deneyimli bir isim.
“57 bin kişilik dev bir kadro ile çalıştık” diyor Turunç, sandık görevlisinden, müşahidine, okul sorumlusuna kadar olağanüstü bir çalışma sergilendiğini anlatıyor. Ayrıca görevlilere yemek ve ulaşım ihtiyaçları içinde özel ekipler kurduklarını ve kumanya dağıtımlarında da yüzlerce kişinin görev yaptığını anlatıyor.
Turunç’un bu anlattıklarına sadece ben değil, yüzbinlerce Antalya’lı zaten şahit oldu. Hakikaten müthiş bir dayanışma ve azim vardı Ak Parti’li kadrolarda. Öyleki; Bakan Çavuşoğlu’ndan, partinin önündeki şoförlere kadar herkes başarıya inanmış ve kilitlenmişti. Milletvekilleri Gökçen Enç, Sadık Badak, Hüseyin Samani gece, gündüz demeden çalıştılar. Hele Ak Parti’nin bir İl Başkanı varki, tam anlamıyla “Atom karınca” demek gerekir. Mustafa Köse’nin yorgunlaktan bitap düşüp, hastanelik olduğunu ve serum yediğini kaç kişi bilir?
Peki ya Ak Parti’nin kadınları, gençleri, tüm il ve ilçe yöneticileri.. Bu insanların olağanüstü çaba ve gayretlerine kim leke sürebilir? Vicdanı olan hiç kimse. Ak Partililer “Analarının ak sütü gibi helal oy alıp, helal bir seçim” kazandılar.
Akaydın’ın tantanası yüzünden hiç gündeme gelmeyen çok ilginç bir bilgiyi daha vereyim sizlere. Bu bilgi de Sayın Turunç’tan. Antalya seçimlerinde iptal olan 60 bin civarında oyun, bölgelere bakılınca çok önemli kısmının Ak Parti’ye ait olduğunu kaç kişi biliyor? Bunun da nedeni, muhtarlık oyları ile belediye oylarının aynı zarfa konulmuş olması ve birilerinin buna yol açmak için özel bir çaba sarf etmiş olması. Ak Parti buna rağmen aldı Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni. Turunç; “Geçersiz oyların büyük çoğunluğunun Ak Parti ve Menderes Türel’e ait olması manidar değil mi?” diye soruyor. Meseleye bir de buradan bakınca haklı değil mi? Çok ilginç bir durum değil mi?
Birileri bana vicdan yaparak, “Kaybetmiş bir adamın üzerine fazla gittiniz?” diyor. İyide benim karşımda kaybettiğini bile bile, günlerdir şehri geren bir adam var. Ayrıca “Seçimi ben kazandım” diyerek kamuoyunu oyalayan ve evrak yakan birisi var. Ne yapalım? Evrak yakma meselesine (üstelik 5 yıldır attığımız manşetleri de hatırlayıp, sahip olduğumuz bilgiler ile birleştirince) “Helal olsun” mu diyelim?
Basit bir soruya, adam gibi cevap veremedi.
Yoksa bir korkun, belediyenin 60 klasör dolusu evrağını neden yaktın?
Adam gibi cevap ver. Susalım.
Bu seçimin sonucu nettir. Ak Parti’ye de “Analarının ak sütü gibi helal”dir.