Elbette biliyorduk. Bildiğimiz için 5 yıl boyunca CHP’li Akaydın efendi ve ekibinin “skandal”larını yazdık. Bildiğimiz ve belgelediğimiz için 5 yıl boyunca bu ekibin açtığı çok sayıda davadan tek bir tanesini bile kaybetmedik. Fakat itiraf ediyorum, bu kadar da vicdansız, bu kadar da pervasız olabileceklerini biz bile düşünmedik. Yahu satın alma maliyeti 2 bin 500 lira olan bir motorsiklet, 12 aylığına aylık bin lira üzerinden anlaşma yapılarak 12 bin liradan kiralanır mı? 17 adet motorsikleti satın alsalar ödeyecekleri para 42 bin 500 lira olacakken, bunlar 204 bin lira parayı “şak” diye ödemişler. Üstelik de kirası için.
YETİM HAKKI YEMEK DEĞİLMİDİR BU?
Ya altgeçit bakım, onarım işlerine için ne demeli? Menderes Türel yönetime gelince bu işleri 45 bin liraya yaptırıyor. Bir önceki başkan Akaydın bu işe 14 katı yaklaşık maliyet belirlemiş, tam 7 katı fiyat ile yaptırmış.
YETİM HAKKINA TECAVÜZ DEĞİLMİ BU?
Akaydın’ın üniversite yıllarından bu yana yanından ayırmadığı ve ne hikmetse sadece mali işlere bakan bir isim var. “1 numara” diyorlar O’nun için. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı’ydı bu arkadaş. Adı da Adem Akyürek. Kendi açıklamasına göre de yılda 50 milyon liralık, eski parayla trilyonluk bütçesi vardı. Seçim bitti, bu arkadaş odasını apar topar terk etti. Arkasında da bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir “demirbaş” bıraktı. Bu “demirbaş” para kasasıydı. Yazdık ve sorduk bunun “Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı makam odasında, hem de bu dairenin satın alma şubesinin yanında ne işi var?” diye..
Haksız mıyız?
Ne işi olur “Kültür” ile ilgili olması gereken birisinin, para kasasıyla? Verilen cevaba bak!.. Bu arkadaş “Kasada geçmiş yönetimin yolsuzluk dosyaları vardı” demiş. Çok komiksin arkadaş? Komik olduğun kadar, şimdi cevap vermek zorunda olduğun sorular da var. Haberin olsun. Bu sorulara cevap vermediğin sürece iki elim yakandan düşmeyecek. Bizzat gidip senin hakkında suç duyurusu yapacağım. Söyle bakalım kardeşim, madem ki o kasada geçmiş dönemin yolsuzluk dosyaları var. Bunları beş yıl boyunca neden sakladın? Neden savcılık makamlarına teslim etmedin? Şimdi bu dosyalar nerede? Neden saklıyorsun? Birilerine şantaj mı yapıyorsun?
Açıkça suç işlediğini itiraf ediyorsun. Bu arada kasayı geride bırakırken, içerisinde kendi el yazınla unuttuğun notlar da var. Kalbine inmesin kardeşim. Şimdiden bilki, hazırlıklı ol. “Bana soruşturma açsınlar” demişsin. Sır gibi saklanmasına rağmen, sadece benim bildiğim onlarca dosya geliyor. Hiç merak etme.
Buradan ilan ediyorum. Bu dosyalar ile ilgili yeni belediye yönetimi bir işlem yapmaz ise, ben yapacağım. Buradan ilan ediyor ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e açıkça sesleniyorum. “Geçmiş geçmişte kalsın, biz önümüze bakalım, biz Antalya’ya hizmetimize bakalım” derse, hata eder. Türel hizmeti de yapar, yetimin hakkı yenmişse bunun hesabını da sorar. Ben böyle tanıyor, böyle biliyorum. Beni yanıltacağına da inanmıyorum. Gazetemizin bugünkü sayısında bazı haberler var. Bunlar daha işin çerezi bile değilken, Antalya “şok” olacak. Tıpkı bizim gibi bu yönetim zihniyetinin ne olduğunu bilenler bile “şok” olacak. “Bu kadar da olmaz” diyecek. Çok yakında da daha büyük bombalar gelecek. Tek bir amacımız var. Antalyalılar geride nasıl bir belediye kaldığını bilmeli ve Akaydın ile ilgili dile getirilen bilgilerin, belgeleri ile doğru olduğundan emin olmalıdır. Şu ana kadar ulaştığımız tüm bilgiler biraraya geldiğinde, belgelere bakıldığında ve hesaplamaları yapıldığında neredeyse 2 katrilyon liradan söz edildiği de dikkatlerden kaçmamalıdır. Ben ömrüm boyunca her insan için, ne hatasını, ne yanlışını görürsem göreyim yüzde 100 silmem. Yüzde 100 bir tanımlama yapmam. Seçim öncesi bildiklerime, seçim sonrası öğrendiklerim eklenince ilk defa birisinin yüzde 1’lik payı da gitti. O da Akaydın oldu.